20- (MÜSLÜMANLARLA)
SAVAŞAN VE YER YÜZÜNDE BOZGUNCULUK ÇIKARMAYA ÇALIŞANLAR (HAKKINDA GELEN
HADİSLER) BABI
حدّثنا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيِّ
الجَهْضَمِيُّ.
ثنا عَبْد
الوَهَّابِ.
ثنا حُمَيْدٌ
عَنْ أَنَسِ
بنِ مَالِكٍ؛
أَنَّ
أُنَاساً
مَنْ عُرَيْنَةَ
قَدِمُوا
عَلَى عَهدِ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم
فَاجْتَوَوُا
المَدِينَةَ.
فَقَال: ((لَوْ
خَرَجْتُمْ
إِلَى ذَوْدٍ
لَنَا،
فَشَرِبْتُمْ
مِنْ
أَلْبَانِهَا
وَأَبْوَالِهَا))
فَفَعَلُوا.
فَارْتَدُّوا
عَنِ الإسْلاَمِ.
وَقَتَلُوا
رَاعِيَ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم.
وَاسْتَاقُوا
ذَوْدَهُ. فَبَعَثَ
رَسُولُ
اللهِ فِي
طَلَبِهِمْ.
فَجِئَ
بِهِمْ.
فَقَطَعَ
أَيْدِيَهُمْ
وَأَرجُلَهُمْ
وَسَمَرَ
أَعْيُنَهُمْ
وَتَرَكَهُمْ
بَالحَرَّةِ
حَتِّى
مَاتُوا.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta
iken Ureyne (kabilesin) den bâzı kimseler Medîne-i Münevvere'ye geldiler. Sonra
Medîne (nin su ve havası onlara dokunduğu için bu şehir) de kalmak istemediler.
Bunun üzerine Resûl-î Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara: «Bize âit bir
deve sürüsünün bulunduğu (Gâbe denilen) yere gidip develerin sütlerinden ve
idrarlarından içiniz», buyurdu. Onlar da (böyle) yaptılar. (Bu vahşîler sıhhat
bulunca) İslâmiyet'ten (küfre) döndüler ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in (Yesâr isimli) çobanını öldürüp develerini de önlerine katıp
götürdüler. (Bundan haberdar olunca) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
onları yakalamak için (bir fırka) gönderdi. Onlar yakalanıp huzura getirildi.
Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onların ellerini ve ayaklarını
kestirdi, ateşte kızdırılmış çivilerle gözlerini sürmeletti ve ölünceye kadar
onları Harre (denilen yer) de bıraktırdı.
AÇIKLAMA: 2579’da