SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DİYAT

<< 2619 >>

DEVAM: 1- BİR MÜSLÜMANI ZULMEN ÖLDÜRMENİN AĞIR VEBAL OLDUĞUNU BEYAN EDEN HADİSLER BABI

 

حدّثنا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ. ثنا الوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ. ثنا مَرْواَنُ بْنُ جَنَاحٍ، عَنْ أَبِي الجَهْمِ الجُوزْجَانِي، عَنْ البَرَاءِ بْنِ عَازِبْ؛ أَنَّ رَسُولُ اللّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ:  ((لَزَوَالُ الدُّنْيا أَهْوَنُ علَى اللهِ مِنْ قَتْلِ مُؤْمِنٍ بِغَيْرِ حَقٍّ)).

 

في الزوائد: إسناده صحيح ورجاله موثقون. وقد صرح الوليد بالسماع، فزالت تهمة تدليسه. والحديث، في رواية غير البراء، أخرجه غير المصنف أيضا.

 

el-Berâ bin Âzib (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Şüphesin dünyanın yok olması Allah katında, haksız yere bir mu'mini öldürmekten daha ehvendir.»

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih ve ravileri sika zatlardır. Ravi el-Velid, bu hadisi Mervan'dan işittiğini belirttiği için tedlis etme şüphesi gitmiştir. Müellifimizden başkası da bu hadisi el-Bera (r.a.)'den başka sahabiden rivayet etmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Zevaid türünden olan bu hadisi Beyhaki de rivayet etmiştir. Ayrıca Tirmizi bu hadisin benzerini Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)'den merfu ve mevkuf olarak rivayet etmiş ve mevkuf olan rivayetin merfu rivayetten daha sahih olduğunu söylemiştir, Tirmizi' nin riva-

yet ettiği hadis metni şöyledir: "Şüphesiz dünyanın yok olması Allah katında müslüman bir adamı öldürmekten daha ehvendir.''

 

Sindi bu hadisin manasıyla ilgili olarak özetle şöyle der: "Bu hadis, bir müslümanı öldürmenin çok büyük ve ağır bir suç olduğuna delalet eder. Şöyle ki: İnsanların nazarında dünya, yani yer küresi büyük ve önemli bir varlıktır, Yer küresinin yıkılıp gitmesi de insanların gözünde çok büyük bir musibettir. Bu itibarla "Dünyanın yok olması müslümanı öldürmekten daha ehven ve basittirU denilince müslümanı öldürmenin anlatılamıyacak derecede tehlikeli, korkunç, çirkin ve çok büyük bir afet olduğu belirtilmiş olur.

 

Bazılarına göre bu hadisteki mü'minden maksad Allah Teala'yı gerçek anlamıyla tanıyan, sıfatların mahiyetine vakıf olan kamil mü'mindir. Çünkü yer küresinin yaratılış hikmeti böyle mü'minlerin yaşaması, Allah'ın azametini düşünmesi, yerde, gökte bulunan varlıklarda tefekkür edip imanla ilahı sırlara kavuşmasıdır. Şu halde yer küresi ve dünya, kamil mü'minler için yaratılmıştır. Allah katında asıl bir yaratık değildir. Asıl yaratık kamil mü'mindir. Durum bu olunca dünyanın yıkılıp yok olması, kamil mü'min'in öldürülmesinden daha hafiftir.