DEVAM: 6- HİÇ BİR
MİRASÇIYA VASİYYET YOKTUR, BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ. ثنا
إِسْمَاعِيلُ
بْنُ
عَيَّاشٍ. ثنا
شُرِحْبِيلُ
بْنُ مُسْلِمٍ
الخزءلانِيُّ.
سَمِعْتُ
أَبَا أُمَامَةَ
الباهِلِيَّ
يَقُولُ:
سَمِعْتُ
رَسُولُ
اللَهِ صلى
الله عليه
وسلم يَقُولُ
فِي
خُطْبَتِهِ،
عَامَ حِجَّةِ
الودَاعِ ((إِنَّ
اللهَ قَدْ
أَعْطَى
كُلَّ ذِي حَقٍّ
حَقَّهُ.
فَلاَ
وَصِيَّةَ
لِوَارِثٍ)).
Ebû Ümâme
el-Bâhili (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben Veda Haccı yılı Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i hutbesinde şöyle buyururken işittim: «Allah her
hak sahibine (mirastan) hakkını şüphesiz vermiştir. Artık mirasçıya vasiyyet
yoktur.»
(Yani mirasçının
beli payı dışında bir tasarruf yapılamaz.)
AÇIKLAMA: 2714’te