DEVAM: 22- (SAHİBSİZ
ARAZİDE KAZILAN) KUYU'NUN HARİM'İ BABI
حدثنا
سَهْلُ بْنُ
أَبِي
الصُّغَدِيِّ.
ثنا مَنْصُورُ
بْنُ
صُقَيْرٍ. ثنا
ثَابِتُ بْنُ مُحَمَّد،
عَنْ نَافِعِ
أَبِي
غَالِبٍ، عَنْ
أَبِي سَعِيدٍ
الخُدْرِيِّ؛
قَالَ : قَالَ
رَسُولُ اللهِ
صلى الله عليه
وسلم:
((حَرِيمُ
البِئْرِ
مَدُّ
رِشَائِهاَ)).
Ebû Saîd-z
Hudrî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kuyunun
harîmi (ondan su çekmek işinde
kullanılan) ipinin uzunluğu (kadar çevresindeki yer) dir.»
AÇIKLAMA: Abdurrah (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Ebu Said (r.a.)'ın
hadisinin Zevaid türünden olduğuna dair bir kayıt yoktur. Ama Kütüb-i
Sitte'nlıı diğerlerinde buna rastlamadım.
Zira: İnsanın
el parmağı ucundan dirseğine kadar, keza parmak ucundan omuza kadar ve arşın
gibi manalara gelir. Avnü'l-Mabüd yazarının beyanına göre burada insan ziraı
yani ilk mana kasdedilmiştir. İnsan ziraı yaklaşık olarak arşın uzunluğunda
olduğu için ziraı arşın manasına terceme ettim.
Bu hadisler
mevat yani sahipsiz arazide kazılan su kuyularının harim sahasını tayin
ederler. Kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere mevat arazide kuyu kazan adam
ondan yararlanma hakkına sahiptir. Kuyudan yararlanabilmek için kuyunun çevresi
de mevat yani sahipsiz ise hadislerde belirtilen saha da kuyu sahibinin
tasarrufu altına girmiş olur. Bir başkası o saha içinde kuyu kazamaz veya başka
şekilde orayı işgal edemez. Birinci hadise göre o saha kırk ziradır. Hadisin zahirine
göre saha kırk zira karedir. Yani kuyunun her tarafında onar ziraIık mesafeyi
kaplar. Fakat bazı alimler bunun az olduğunu ve hadisten maksadın bu olmayıp
kuyunun her tarafından kırk zira mesafe olduğunu söylemişlerdir. Hanefi fıkıh
kitabIarından İbn-i Abidin'in beyanına göre sıhhatli olan yorum sonuncusudur.
Çünkü gaye kuyu sahibinin zararının önlenmesidir. Bir başkası 10 zira mesafede
başka bir kuyu kazdığı takdirde suyun bu kuyuya geçmesi ve ilk kuyu suyunun
kaybolması endişesi vardır. Bu itibarla kazılan bir kuyunun harimi her cephede
40 zira kabul edildiği takdirde anılan zarar önlenmiş olur.
Kuyu suyu insan
gücüyle çekilsin deve gücüyle çekilsin Ebu Hanife'ye göre harimi kırk ziradır.
Ebu Yusuf ile Muhammed'e göre kuyu suyu deve gücüyle çekiliyor ise harimi
altmış ziradır. Metinler ile şerhlerin zahirine göre fetva Ebu Hanife'nin sözü
iledir.
Şafii mezhebine
göre kuyu harimi kuyudan su çeken adamın duracağı yer, çıkarılan suyun
döküleceği yer, suyun biriktirileceği havuz veya göl, sulamaya getirilecek
hayvan sürülerinin su çevresinde bekletildiği yer gibi kuyu suyundan
yararlanabilmek için ihtiyaç duyulan saha sahipsiz olmak kaydiyle kuyu
harimidir. İhtiyaç duyulan saha başkasının arazisi ise kuyu harimi olamaz.
İkinci hadise
göre kuyunun harimi kuyudan su çekme işinde kullanılan ipin uzunluğu kadardır.
Yani kuyunun her kenarından itibaren ipin uzunluğu kadar olan kuyunun çevresi
kuyu harimi sayılır. Mesela: İpin uzunluğu on metre ise kuyunun kenarından
itibaren her taraftan on metre uzunluğundaki saha kuyunun harimi sayılır.
El-Hafni,
Camiü's-Sağir haşiyesinde: Bu ölçü genel durum itibariyledir. Çünkü anılan saha
içinde ikinci bir kuyunun kazılması halinde ilk kuyu suyunun azalması kuvvetle
muhtemeldir. Şayet daha geniş bir sahaya ihtiyaç duyulursa saha buna göre
genişler. Bu nedenledir ki fıkıhçılar kuyu harimini böyle takdir etmemişlerdir.
Kuyunun harimi içinde kalan sahadan kuyu sahibinin izni olmaksızın başkasının
yararlanması caiz değildir, der .