SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’R-REHİN

<< 2487 >>

DEVAM: 22- (SAHİBSİZ ARAZİDE KAZILAN) KUYU'NUN HARİM'İ BABI

 

حدثنا سَهْلُ بْنُ أَبِي الصُّغَدِيِّ. ثنا مَنْصُورُ بْنُ صُقَيْرٍ. ثنا ثَابِتُ بْنُ مُحَمَّد، عَنْ نَافِعِ أَبِي غَالِبٍ، عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الخُدْرِيِّ؛ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم: ((حَرِيمُ البِئْرِ مَدُّ رِشَائِهاَ)).

 

Ebû Saîd-z Hudrî  (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kuyunun harîmi  (ondan su çekmek işinde kullanılan) ipinin uzunluğu (kadar çevresindeki yer) dir.»

 

 

AÇIKLAMA:     Abdurrah (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Ebu Said (r.a.)'ın hadisinin Zevaid türünden olduğuna dair bir kayıt yoktur. Ama Kütüb-i Sitte'nlıı diğerlerinde buna rastlamadım.

 

Zira: İnsanın el parmağı ucundan dirseğine kadar, keza parmak ucundan omuza kadar ve arşın gibi manalara gelir. Avnü'l-Mabüd yazarının beyanına göre burada insan ziraı yani ilk mana kasdedilmiştir. İnsan ziraı yaklaşık olarak arşın uzunluğunda olduğu için ziraı arşın manasına terceme ettim.

 

Bu hadisler mevat yani sahipsiz arazide kazılan su kuyularının harim sahasını tayin ederler. Kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere mevat arazide kuyu kazan adam ondan yararlanma hakkına sahiptir. Kuyudan yararlanabilmek için kuyunun çevresi de mevat yani sahipsiz ise hadislerde belirtilen saha da kuyu sahibinin tasarrufu altına girmiş olur. Bir başkası o saha içinde kuyu kazamaz veya başka şekilde orayı işgal edemez. Birinci hadise göre o saha kırk ziradır. Hadisin zahirine göre saha kırk zira karedir. Yani kuyunun her tarafında onar ziraIık mesafeyi kaplar. Fakat bazı alimler bunun az olduğunu ve hadisten maksadın bu olmayıp kuyunun her tarafından kırk zira mesafe olduğunu söylemişlerdir. Hanefi fıkıh kitabIarından İbn-i Abidin'in beyanına göre sıhhatli olan yorum sonuncusudur. Çünkü gaye kuyu sahibinin zararının önlenmesidir. Bir başkası 10 zira mesafede başka bir kuyu kazdığı takdirde suyun bu kuyuya geçmesi ve ilk kuyu suyunun kaybolması endişesi vardır. Bu itibarla kazılan bir kuyunun harimi her cephede 40 zira kabul edildiği takdirde anılan zarar önlenmiş olur.

 

Kuyu suyu insan gücüyle çekilsin deve gücüyle çekilsin Ebu Hanife'ye göre harimi kırk ziradır. Ebu Yusuf ile Muhammed'e göre kuyu suyu deve gücüyle çekiliyor ise harimi altmış ziradır. Metinler ile şerhlerin zahirine göre fetva Ebu Hanife'nin sözü iledir.

 

Şafii mezhebine göre kuyu harimi kuyudan su çeken adamın duracağı yer, çıkarılan suyun döküleceği yer, suyun biriktirileceği havuz veya göl, sulamaya getirilecek hayvan sürülerinin su çevresinde bekletildiği yer gibi kuyu suyundan yararlanabilmek için ihtiyaç duyulan saha sahipsiz olmak kaydiyle kuyu harimidir. İhtiyaç duyulan saha başkasının arazisi ise kuyu harimi olamaz.

 

İkinci hadise göre kuyunun harimi kuyudan su çekme işinde kullanılan ipin uzunluğu kadardır. Yani kuyunun her kenarından itibaren ipin uzunluğu kadar olan kuyunun çevresi kuyu harimi sayılır. Mesela: İpin uzunluğu on metre ise kuyunun kenarından itibaren her taraftan on metre uzunluğundaki saha kuyunun harimi sayılır.

 

El-Hafni, Camiü's-Sağir haşiyesinde: Bu ölçü genel durum itibariyledir. Çünkü anılan saha içinde ikinci bir kuyunun kazılması halinde ilk kuyu suyunun azalması kuvvetle muhtemeldir. Şayet daha geniş bir sahaya ihtiyaç duyulursa saha buna göre genişler. Bu nedenledir ki fıkıhçılar kuyu harimini böyle takdir etmemişlerdir. Kuyunun harimi içinde kalan sahadan kuyu sahibinin izni olmaksızın başkasının yararlanması caiz değildir, der .