DEVAM: 1- DEVELER,
SIĞIRLAR VE KOYUNLAR İLE KEÇİLER DALLESİ (YİTİĞİ) BABI
حدثنا
مُحَمَّد
بْنُ
بَشَّارٍ. ثنا
يَحْيَى بْنُ
سَعِيدٍ. ثنا
أَبو
حَيَّانَ
التَّيْمِيُّ.
ثنا
الضَّحَّاكُ
خَالُ ابْنِ
المُنْذِرِ
بْنِ
جَرِيرٍ،
عَنِ
المُنْذِرِ
بْنِ
جَرِيرٍ؛
قَالَ: كنْتُ
مَعَ أَبِي
بالبَوازِيجِ.
فَرَاحَتِ
البَقَرُ.
فَرَأَى
بَقَرَةً
أَنْكَرَهَا.
فَقَالَ:
مَاهذِه؟
قَالُوا: بَقَرَةٌ
لَحِقَتْ
بِالبَقَرِ.
قالَ، فَأَمَرَ
بِهَا
فَطُرِدَتْ
حَتَّى
تَوَارَتْ. ثُمَّ
قَالَ:
سَمِعَتُ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
يقُولُ ((لا
يُؤْوِى
الضَّالَّة
إِلاَّ ضَالٌّ)).
El-Münzir bin
Cerîr (bin Abdillah el-Becelî) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Ben el-Bevazîc'te
babam (Cerir bin Abdullah ile beraberdim. (Babamın) sığır sürüsü akşama doğru
(meradan) geldi. Babam, (sürü içinde) yabancı bir sığır gördü ve: Bu nedir?
diye sordu. Ordakiler: Sığır sürüsüne İltihak eden bir sığırdır, diye cevab
verdiler. El-Münzir demiştir ki; Bunun üzerine babam emretti. O sığır sürüden
çıkarılıp gözlerden kayboluncaya kadar kovalandı. Sonra babam şöyle dedi: Ben
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: «Dalle'yi
(yani yitik hayvanı) ancak sapık bir kimse kendi malına karıştırır.»
Diğer tahric: Bu
hadisi Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadisin
ikinci ravisi el-Münzir Cerir b. Abdillah'ın oğludur, sikadır, Müslim de onun
hadislerini rivayet etmiştir.
El-Bevazic: Musul'a
bağlı eski bir şehir olup Dicle nehrine yakındır. Tekmile yazarının beyanına
göre bu beldede eskiden beri bir çok ilim adamları yetişmiştir. El-Münziri'nin
dediğine göre bu şehir bu hadisin ravisi olan Cerir bin Abdillah (r.a.)
tarafından fethedilmiştir.
Ebu Davud'un
rivayetindeki hadisin baş kısmı mealen şöyledir: "EI-Münzir bin. Cerir:
Ben el-Bevazic'de (babam) Cerir ile beraberdim. Çoban (babama aid) sığır
sürüsünü getirdi. Sürü içinde yabancı bir sığır vardı. Bunun üzerine babam
çobana: Bu (sığır) nedir? diye sordu. Çoban da: Bu sığır sürüye iltihak etti.
Kimin olduğunu bilmiyorum, diye cevab verdi. Bunun üzerine Cerir: Bunu sürüden
çıkarınız. Ben Resulullah {s.a.v.)'i şöyle buyururken işittim, dedi: Dalle'yi
(yani yitik hayvanı) ancak sapık bir kimse kendi malına karıştınr...''
Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'in buyruğunun başında bulunan; ... ve bazı rivayetlerde olduğu gibi;
... fiillerini hadis alimleri katmak ve karıştırmak manasına yorumlamışlardır.
Yani yitik bir hayvanı bulan kimse bunu kendi malına katıp karıştırarak buna
malik olamaz. Meğer ki sapık bir kimse ola. Dall (Sapık) kimseden maksad ise
hak ve doğru yoldan ayrılan kişidir. Şu halde yitik bir hayvanı bulan kimse
bunu sahibine teslim etmek niyetiyle alıp durumu usulü dairesinde ilan ederse
bu niyetle alıp barındırmakta sakınca yoktur. Nitekim Müslim'in Zeyd bin
Halid'den rivayet ettiği merfu bir hadiste Resulullah (s.a.v.); ''Bir Dalle'yi
(yani yitik hayvanı) barındıran kimse durumu ilan etmedikçe dalalettedir.,.''
Sindi bu hadisin
şerhinde şöyle der: "Dalle'den maksad yitik mal olabilir. Yani hayvan
olsun başka mal olsun. Hepsini kapsıyacak şekilde umumi bir manaya
yorumlanabilir. Dalle bu manaya yorumlanırsa hadisin manası şöyle olur: Yitik
malı ancak sapık bir kimse alarak kendi malına karıştırıp buna sahip çıkar.
Asıl sahibine ulaştırmak için gerekli duyuruyu yapmaz.
Alınan yitik mal
kendini yırtıcı hayvanlardan koruyabilen ve günlerce susuzluğa açlığa
dayanabilen deve olsun, başka hayvan veya başka mal olsun hiç birisi kötü
niyetle ve buna sahip çıkıp saklamak ve ilan etmemek caiz değildir.
Bir kavle göre hadis
şöyle yorumlanmıştır:. Dalle'den maksad kendini yırtıcı hayvanlardan
koruyabilen ve ot ile su ihtiyacını gidermek için uzaklara gitmeye muktedir
olan yitik deve ve sığırdır. Bu yitik hayvanlar sahibine teslim edilmek üzere
gerekli duyuruyu yapmak niyetiyle de olsa alınmamalıdır. Ancak sapık kimse
bunları alır. Çünkü böyle hayvanı barındırmaya gerek yoktur. O ergeç sahibine
ulaşır. Fakat hadisteki .... fiili
barındırmak değil de el koymak, malına karıştırıp buna sahip çıkma manasına
yorumlanırsa Dalle kelimesini deve ve sığıra tahsis etmeye lüzum kalmaz."
Tekmile yazarı da bu
hadisin şerhinde şöyle der: "Bu hadis Cerir bin Abdillah (r.a.)'ın
görüşüne göre sığırın da deve gibi kendisini yırtıcı küçük hayvanlardan
koruyabildiğine ve bu nedenle sığır yitik olduğu zaman alınmasının caiz
olmadığına delalet eder. Bunun içindir ki Cerir (r.a.) yabancı sığırın
kendisinin sığır sürüsünden çıkarılmasım emretmiştir. (Alimlerin bu husustaki
görüşleri bundan sonra gelen hadisin izahı bölümünde verilecektir,)
Hattabi de:' Bu hadis
yitik bir malı almanın meşruluğuna delalet eden hadislere muhalif değildir.
Çünkü Dalle kelimesi altın, gümüş, eşya ve diğer malları ifade etmez. Dalle,
ancak deve, sığır ve kuş gibi yitik hayvanlar anlamını ifade eder. Şu halde
kendisini tehlikelerden koruyabilen bir yitik hayvanı almamak ve sahibini
buluncaya kadar serbest bırakmak gerekir, demiştir.