DEVAM: 84- RESÜLULLAH
(SALLALLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM)'İN HACCININ BEYANI BABI
حدّثنا
الْقَاسِمُ
بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ عَبَّادٍ
المُهَلبِيُّ.
حدّثنا
عَبْدُ اللهِ بْنُ
دَاوَد.
حدّثنا
سُفْيَانُ،
قَالَ: حَجَّ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ثَلاَثَ
حَجَّاتٍ:
حَجَّتَيْنِ
قَبْلَ أَنْ
يُهَاجِرَ،
وَحَجَّةً
بَعْدَ
مَاهَاجَرَ
مِنَ
الْمَدِينَةِ.
وَقَرَنَ
مَعَ
حَجَّتِهِ عُمْرَةً،
وَاجْتَمَعَ
مَاجَاءَ
بِهِ النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم، وَمَا
جَاءَ بِهِ
عَلِيٌّ مِائَةَ
بَدَنَةٍ.
مِنْهَا
جَمَلٌ
لأَبِي جَهْلٍ،
فِي أَنْفِهِ
بُرَةٌ مِنْ
فِضَّةٍ. فَنَحَرَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم بِيَدِهِ
ثَلاَثاً
وَسِتِّينَ.
وَنَحَرَ
عَلِيٌّ
مَاغَبَرَ.
قِيلَ لَهُ:
مَنْ
ذَكَرَهُ؟
قَالَ:
جَعْفَرٌ عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ جَابِرٍ.
وَابْنُ
أَبِي
لَيْلَى عَنِ
الْحَكَمِ،
عَنْ مِقْسَمٍ،
عَنِ ابْنِ
عَبَّاسٍ.
Süfyân(-ı Sevrî)
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç defa
hac etmiştir: İki hacc'ı hicret etmeden önce ve bir haccı hicret ettikten sonra
Medine'den gitmek suretiyle ifa etmiştir. Hicretten sonra ettiği hac ile
umre'yi birleştirmiştir. (Bu hac'da) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
getirdiği kurbanlar ile Alî'nin getirdiği kurbanların toplamı yüz deveyi
bulmuştur. Bu develerden birisi de burnunda gümüşten bir halka bulunan Ebû
Cehl'in erkek devesi idi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bunlardan) 63
tanesini kendi eliyle boğazlamış. Ali de kalanları boğazlamıştir.
Süfyân'at Bu
hadîsi kim (sana) anlatmış? diye sorulmuş kendisi :
Ca'fer,
babasından, babası da Câbir (r.a.)'den rivayet etmiştir. İbn-i Ebî Leylâ da
el-Hakem'den, bu da Mıksem'den, Mıksem de İbn-i Abbfts (r.a.)'dan rivayet
etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir. Müellifimiz bu hadisi Süfyan-i
Sevri'den nakletmiş ve hadisin sonunda Süfyan'a kadar olan ravilerin kimler
olduğunu beyan etmiştir. Bu beyana göre hadis hem Cabir (r.a.)'den hem de İbn-i
Abbas (r.a.)'den rivayet edilmiştir. Tirmizi ise bunu tam bir senedIe rivayet
etmiştir. Oradaki senedde: Süfyan'ın; Ca'fer aracılığıyla Ca'fer'in babasından
onun da Cabir bin AbdiIlah (r.a.)'den rivayet ettiği belirtirmiştir.
Bedene:
Hanefiler'e göre deve ve sığır manasınadır.
Şafiiler'e göre
ise yalnız deve manasında kullanılır. Ebu Cehl'in erkek devesi Bedir savaşı
ganimeti meYEmmda Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e intikal etmişti. Nevevi'nin beyanına
göre Ali (r.a.)'ın Yemen'den getirdiği develer, satın aldığı develerdi. Yani
zekat develerinden
değildi.