35- EL-MÜLTEZEM (İN
FAZİLETİNE DAİR GELEN HADİS) BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ يَحْيَى.
حدّثنا عَبْدُ
الرَّزَّاقِ،
قَالَ:
سَمِعْتُ
الْمُثَنَّى
بْنَ
الصَّبَّاحِ
يَقُوُلُ:
حَدَّثَنِي
عَمْرُو بْنُ
شُعَيْبٍ
عَنْ
أَبِيهِ،
عَنْ
جَدِّهِ؛
قَالَ: طثفْتُ
مَعَ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
عَمْروٍ. فَلَمَّ
فَرَغْنَا
مِنَ
السَّبْعش
رَكَعْنَا فِي
دُبُرِ
الْكَعْبَةِ.
فَقُلْتُ:
أَلاَ نَتَعَوَّذُ
بِاللهِ مِنَ
النَّارِ!
قَالَ: أَعُوذُ
بِاللهِ مِنَ
النَّارِ.
قَالَ ثًمَّ
مَضَى فَاسْتَلَمَ
الرًّكْنِ. ثم
قَاَمَ
بَيْنَ الْحِجْرِ
وَالْبَابِ.
فَأَلْصَقَ
صَدْرَهُ وَيَدَيْهِ
وَخَدَّهُ
إِلَيْهِ.
ثُمَّ قَالَ:
هكَذَا
رَأَيْتُ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَفعَلُ.
Amr bin Şuayb'ın
babası aracılığıyla dedesinden rivayet edildiğine güre babası Şuayb (r.a.)
söyle demiştir: Ben Abdullah bin Amr (bin el-Âs) ile beraber Ka'be'yi (veda
için) tavaf ettim. Yedi defa dolaşmak suretiyle tavafımızı bitirince Ka'be'nin
arkasında (yâni güney tarafında) tavaf namazını kıldık. Sonra ben ona: Cehennem
ateşinden Allah'a sığınma duasında bulunmayacak mısın? diye sordum. Kendisi:
Cehennem ateşinden Allah'a sığınırım, dedi. Şuayb dedi ki: Sonra Abdullah geçip
Hacer-i Esved'i istilâm etti (elini sürdü). Sonra Hacer-i Esved ile Ka'be'nin
kapısı arasında ayakta durdu ve göğsünü, kollarını ve yanağını mültezeme (Kabe
duvarına) yapıştırdı. Daha sonra şöyle dedi:
Ben Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i böyle yaparken gördüm.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Ebu Davud ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Müellifimizin
senedinin zahirine göre Abdullah bin Amr (r.a.)'ın beraberinde bulunan ve
hadisi rivayet eden zat Amr'ın dedesi Muhammed bin Abdillah'tır. Fakat Ebu
Davud ile Beyhaki'nin rivayetlerine göre Abdullah'ın beraberinde bulunup hadisi
rivayet eden zat Amr'ın babası Şuayb'tır. Tekmile yazan müellifimizin senedinde
bulunan; ............ sözünün mahfuz olmadığı kanısındadır. Ben de bu durumu
dikkate alarak hadisin ravisi olup Abdullah ile beraber bulunan zatın Şuayb
olduğu yolunda tercemede bulundum.
AbduIIah (r.a.)
ile beraberindeki zat, tavaf namazını İbrahim' in makamında değil, Ka'be'nin
arka cephesinde, yani güney tarafında kılmışlar. AbduIIah (r.a.)'ın bu hareketi
tava! namazının İbrahim' in makamında kılınmasının şart olmadığına delaJet
eder. Bazıları, onların izdiham sebebiyle İbrahiın'in makamına gitmediklerini
beyan eder.
HADİSİN FIKIH
YÖNÜ
1. Tavaf
Ka'be'nin etrafında yedi defa dolaşmak süretiyle tamamlanır.
2. Tavaftan
sonra tavaf namazı İbrahiın'in makamından başka yerde de kılınabilir.
3. Veda
tavafından sonra Mültezem denilen yeri ziyaret edip göğüs, karın, kolları ve
yanağı Ka'be'nin duvarına dayayıp dua etmek sünnettir.
Tekmile
yazarının beyanına göre Hasan-i Basri duaların şu on beş yerde makbulolduğunu
söylemiştir: Tavafta. Mültezem'de, Mizab'da, yani altın oluk altında, Ka'be'de,
Zemzem kuyusu yanında, Safa tepesinde. Merve tepesinde, sa'y esnasında,
İbrahim'in makamının arkasında, Arafat'ta. Müzdelife'de. Mina'da ve üç cemre,
yani şeytan taşlama yerlerinde.