53- (AREFE GÜNÜ) SABAHI
MİNA'DAN ARAFAT'A GİTMEK BAB!
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ أَبِي
عُمَرَ الْعَدَنِيُّ.
حدّثنا
سُفْيَانُ
بْنُ
عُيَيْنَةَ
عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
عُقْبَةَ،
عَنْ مُحَمَّدِ
بْنِ أَبِي يَكْرٍ،
عَنْ أَنَسٍ؛
قَالَ:
غَدَوْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم فِي هذَا
الْيَوْمِ،
مِنْ مِنًى
إِلَى
عَرَفَةَ.
فَمِنَّا
مَنْ
يُكَبِّرُ.
وَمِنَّا
مَنْ يُهِلُّ.
فَلَمْ
يَعِبْ هذَا
عَلَى هذَا.
وَلاَ هذَا عَلَى
هذَا.
((وَرُبَّمَا
قَالَ:
هؤُلاَءِ
عَلَى
هؤُلاَءِ.
وَلاَ
هؤُلاَءِ
عَلَى
هؤُلاَءِ)).
Enes (r.a.)'den;
şöyle demiştir: Biz bu gün (arefe günü) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in beraberinde sabahleyin Mina'dan Arafat'a gittik. Bazılarımız tekbir
getiriyordu, bazılarımız tehlil getiriyordu. Ne tekbir edenler tehlil edenleri
ayıpladı. Nede tehlil edenler tekbir edenleri ayıpladı.
(Enes ne şunlar
bunlara nede bunlar şunlara... tabirini kullanmış olabilir.)
AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari, Müslim, Malik, Tahavi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
Hadisin zahirine göre hacıların bir kısmı tekbir, diğer bir kısmı tehlil
getirmişler, tekbir alanlar tehlil etmemişler ve tehlil edenler tekbir
almamışlardır. Halbuki kasdedilen mana öyle değil şöyledir: Hacıların bir kısmı
tehlil ederken diğer bir kısmı tekbir getinnişler. Sonra bunun aksi de
olmuştur. Yani bazen de bir kısmı tekbir alırken diğerleri tehlil etmişlerdir.
Sahabiler bu hususta Resül-i Ekrem (s.a.v.)'e uymuşlardır.
Tekbir i
"Allah'u ekber" zikrini söylemektir. Tehlil ise Lebbeyke duasını
okumaktır. Tehlil, Kelime-i Tevhid'i okumak manasına da gelir. Fakat burada b4
mana kasdedilmemiştir.
Hadis,
hacıların Mina'dan Arafat'a giderken Lebbeyke ve tekbir zikrini
tekrarlamalarının müstehablığına delalet eder.
Telbiye, yani
Lebbeyke zikrini anmak, tekbir almaktan daha faziletlidir. Nevevi: Lebbeyke
zikrinin Arefe günü sabah namazından sonra hac işi bitinceye kadar okunmaz
diyenlerin görüşleri bu hadisle reddedilir, demiştir.