SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 3092 >>

93- İHRAMLI KİMSE KENDİSİ İÇİN AVLANILMADIĞI ZAMAN AV HAYVANI ETİNDEN YİYEBİLECEĞİ (NİN BEYANI) BABI

 

حدّثنا هِشَامُ بءنُ عَمَّارٍ. حدّثنا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ، عَنْ مُحَمَّدِ ابْنِ إِبْرَاهِيمَ التَّيْمِيِّ، عَنْ عِيسى بْنِ طَلْحَةَ، عَنْ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللهِ؛ أنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم أَعْطَاهُ حِمَارَ وَحْشٍ، وَأَمَرَهُ أَنْ يُفَرِّقَهُ فِي الرِّفَاقِ، وَهُمْ مُحْرِمُونَ.

 

في الزوائد: رجال إسناده ثقات. في الأطراف: قال يعقوب بن شيبة: ذها الحديث لا أعلم رواه هكذا غير ابْنِ عيينة. وأسحبه أراد أن يختصره فأخطأ فيه. وقد خالفه الناس جميعا. فقالوا في حديثهم: فأمر رسول الله صلى الله عليه وسلم أبا بكر أن يقسمه في الرقاب وهم محرمون.

 

Talha bin Ubeydillah (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona bir yabanî eşek vererek arkadaşlar arasında ihramda bulundukları halde taksim etmesini emretmiştir.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinin ravileri sıka (güvenilir) zatlardır. El-Etraf'ta şöyle denilmiştir: Yaküb bin Şeybe demiş ki: Bu hadisi, İbn-i Uyeyne'den başka bir kimsenin bu şekilde rivayet ettiğini bilmem. İbn-i Uyeyne'nin bunu kısaltmak istediğini ve kısaltayım derken hataya düştüğünü sanıyorum. Halkın hepsi ona muhalefet ederek rivayetlerinde şöyle demişlerdir: ''Sonra Resulullah (s.a.v.) Ebu Bekr'e o yabani eşeği arkadaşlar arasında, ilmimda bulundukları halde taksim etmesini emrettİ.''

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadis Zevaid nevindendir. Notta Yakub bin Şeybe'nin işÜret ettiği hadis, Malik, Ahmed, Nesai ve Beyhaki tarafından rivayet edilen el-Behzi'nin şu mealdeki hadisidir: Bu meal Malik ve Nesai'nin rivayet ettikleri metne göredir: ''... EI-Behzi (Yezid bin Ka'bl (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Resülullah (s.a.v.) Mekke'ye gitmek üzere yola çıktı ve ihramlı idi. Nihayet be raIJerindekilerle Ravhaya vardıklarmda yaralı bir yabani eşekle ltarşılaştılar. Durum Resülullah (s.a.v.)'e anlatıldı. O: "Hayvanı bırakınız. Yakında sahibi gelir", buyurdu. Biraz sonra sahibi olan el-Behzi Resülullah (s.a.v.)'in yanına gelerek: Ya Resülallah bu av hayvanı emrinizdedir, dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) - Ebu Bekir'e hayvan etini arkadaşlar arasında taksim etmesini emrett.İ. Sonra yo-

luna devam etti. Nihayet Ruveyse ile Arac arasında bulunan el-Esaye'ye vardıklan zaman bir gölgelikte uykusuna dalmış bir ceylan ile karşılaştılar. Ceylanda bi)' ok vardı. (yani av yarası ile yaralanmış vaziyetteydU Ravi demiştir ki: Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) kimsenin hayvana dokunmaması için kervanın tamamı geçinceye kadar orada beklemek üzere bir adama talimat verdi."

 

Yukarıya mealini yazdığım bu hadisin Malik ile Nesai'nin rivayetlerinde; "Aveti kendilerine taksim edilmesi emredilenler ihramlılardı" cümlesine rastlayamadım. Nesai'nin rivciy"etinde bu cümle bulunmadığı gibi Avnü'l-Mabud'un Malik'ten ve Tekmile yazarının bunlar ile Ahmed ve Beyhaki'den naklen\aldığı metinlerde de yoktur.

 

Bu babın hadisinden- çıkan hüküm ise şudur: Av hayvanı ihramlılar için avlanılmamış durumda olduğu takdirde bunun etini yemek ihramlılar için helaldır.