101- ÖLÜM TEHLİKESİYLE
KARŞI KARŞIYA KALAN KURBANLIK HAYVAN HAKKINDA (GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ بِشْرٍ
الْعَبْدِيُّ.
حدّثنا
سَعِيدُ بْنُ
أَبِي
عَرُوَبَةَ،
عَنْ
قَتَادَةَ،
عَنْ سِنَانِ
بْنِ
سَلَمَةَ،
عَنِ ابْنِ
عَبَّاسٍ؛
أَنَّ
ذُؤَيْباً
الْخُزَاعِيَّ
حَدَّثَ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم كَانَ
يَبْعَثُ
مَعَهُ
بِالْبُدْنِ.
ثُمَّ يَقُولُ
((إِذَا
عَطِبَ
مِنْهَا شَيْءٌ
فَخَشِيتَ
عَلَيْهِ
مَوْتاً
فَانْحَرْهَا.
ثُمَّ
اغْمِسْ نَعْلَهَا
فِي دَمِهَا.
ثُمَّ
اضْرِبْ
صَفْحَتَهَا.
وَلاَ
تَطْعَمْ
مِنْهَا،
أَنْتَ وَلاَ أَحَدٌ
مِنْ أَهْلِ
رُفْقَتِكَ)).
Züeyb el-Huzâî
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
kurbanlık develerini kendisiyle beraber (Mekke'ye) gönderiyor ve şöyle
buyuruyordu: «Kurbanlıklarımdan ölüm tehlikesiyle karşılanan ve öleceğinden
korktuğun hayvan olduğu zaman, sen hemen onu boğazla ve (boynuna takılı) papuçu
onun kanına batırdıktan sonra hörgücünün üstüne vur (ki Kurbanlık olduğu
bilinsin). Ne sen ne de senin beraberindeki kafileden hiç bir kimse onun
etinden bir şey yemeyin.»
AÇIKLAMA: 3106’da