SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-MENASİK

<< 3111 >>

104- MEDİNE-İ MÜNEVVERE'NİN FAZİLETİ, BABI

 

حدّثنا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. حدّثنا عَبْدُ اللهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو أُسَامَةَ، عَنْ عُبَيْدِ اللهِ ابْنِ عُمَرَ، عَنْ خُبَيْبِ بْنِ عَبْدِ الرحمن، عَنْ حَفْصِ بْنِ عَاصِمٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ قَالَ:  قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ((إِنَّ الإِيمَانَ لَيَأْرِز إِلَى الْمَدِينَةِ، كَمَا تَأْرِزُ الْحَيَّةُ إِلَى جُحْرِهَا)).

 

EbÛ Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Yılan yuvasına toplandığı gibi imân da Medine'ye toplanır.»

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisi Buhari ve Müslim de rivayet etmişlerdir, El-Hafız. el-Fetih'te bu hadisin şerhinde şöyle der: Yani yılan kendi maişetini temin için nasıl yuvasından çıkıp dışanya yayılır ve bir şeyonu korkuttuğu zaman yuvasına dönerse bunun gibi, iman da Medine-i Münevvere'den etrafa yayılmış ve bununla beraber her mü'min Nebi (s.a.v.)'e olan muhabbet ve aşkından dolayı gönlü daima Medine-i Münevvere'ye bağlanmıştır. Bu durum Asr-ı Saadet'ten bu güne kadar devam edegeldiği gibi bundan sonra da devam edecektir. Çünkü Resül-i Ekrem (s.a.v.) hayatta iken mü'minler O'ndan feyiz ve ilim almak için Medine'de toplamrlardı. O'ndan sonra. Sahabiler, Tabiiler ve bunları görenlerin devirlerinde de müslümanlar onlardan bilgi almak ve izlerini takib etmek için yine Medine-i Münevvere yolunu tutarlardı. Bu devirlerden sonra da müslümanlar Nebi (s.a.v.)'in Ravza-i Mutahhara'sını ziyaret etmek. Mescid-i Nebevi'de namaz kılmak, gerek O'ndan kalma ve gerekse sahabilerinden kalma eserleri müşahede etmek için Medine-i Münevvere yoluna koyulurlar.

 

Davudi: Bu durum Asr-ı Saadet'e, sahabiler ile tabiiler ve onları görenlerin devrine mahsustur, der.

 

Kurtubi de: Bu hadis, Medine-i Münevvere halkının mezhebinin sıhhatına, onların bid'atlardan pak olduklarına ve uygulamalarının delil olduğuna dehilet eder. Nitekim Malik bu belde'nin tatbikatını delil saymıştır, der.

 

El-Hafız daha sonra: Kurtubi'nin dediği husus Resul-i Ekrem (s.a.v.) ile Hulefa-i Raşidin devrine mahsustur. Sahabiler diğer memleketlere dağıldıktan ve !itneler meydana çıktıktan sonra özellikle hicri 2. yüzyılın sonlarında ve bunu takib eden dönemlerde görüldüğü gibi durum böyle kalmadı, der.

 

Tirmizi'nin İslam garib olarak çıktı ve garib'e dönüşecekbabındaki Amr bin Avf (r.a.)'ın rivayet ettiği ve buna benzeyen hadisin şerhinde Tuhfe yazarı el-Kari'in şöyle dediğini söyler: Bu hadisten maksad şudur; Mü'minler, imanlarını korumak için Medine-i Münevvere'ye sığınacaklar. Çünkü Medine-i Münevvere, iman'ın çıkıp kuvvetlendiği anavatndır. Bu hadis İslamiyet'in zayıflıyacağı son zamandan haber verir.