DEVAM: 104- MEDİNE-İ
MÜNEVVERE'NİN FAZİLETİ, BABI
حدّثنا
بَكْرُ بْنُ
خَلَفٍ.
حدّثنا
مُعَاذُ بْنُ
هِشَامٍ.
حدّثنا أَبِي
عَنْ
أَيُّوبَ، عَنْ
نَافِعٍ،
عَنِ ابْنِ
عُمَرَ؛
قَالَ:
قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((مَنِ
اسْتَطَاعَ
مِنْكُمْ
أَنْ يَمُوتَ
بِالْمَدِينَةِ،
فَلْيَفْعَلْ.
فَإِنِّي
أَشْهَدُ
لِمَنْ مَاتَ
بِهَا)).
İbn-i Ömer
(r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Kim Medine'de (yerleşip ölünceye kadar orada oturmak
suretiyle) ölebilirse yapsın. Çünkü ben orada ölen kimse için şüphesiz şehâdet
ederim (yâni şefaat ederim).»
AÇIKLAMA: Bu hadisi Tirmizi, Ahmed. İbn-i Hibban ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
Tirmizi'nin rivayetinde; "Çünkü ben orada ölen kimse, için şüphesiz
şeheldet ederim'' cümlesi yerine; "Çünkü ben orada ölen kimse için şefaat
ederim" cümlesi buyurulmuştur.
Tuhfe yazarının
beyanına göre Tıybi: Mü'min kişiye Medine'de ölmek emri verilmiştir. Halbuki
ölmek mü'minin elinde değil. Allah'ın takdirine bağlıdır. Mü'min gücü dışında
kalan bu emirden maksad. ölünceye kadar orada ikamet etmektir. Bu itibarla
Hadis-i Şerif, Medine-i Münevvere'de ikamet etmeyi teşvik mahiyetindedir, der.
Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'in şefaatı bütün müslümanlar için umumidir. Medine-i Münevvere'de ölen
mü'min için yapılacağı vaad buyurulan şefaat veya şehadet özel mahiyette
yapılacak şefaat ve şehadet manasını ifAde eder.