17- TAVŞAN (ETİ
HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
بَشَّارٍ.
حدّثنا مُحَمَّدُ
بْنُ
جَعْفَرٍ،
وَعَبْدُ
الرَّحْمنِ
بْنُ
مَهْدِيٍّ،
قَالاَ:
حدّثنا
شُعْبَةُ
عَنْ هِشَامِ
بْنِ زَيْدٍ،
عَنْ أَنَسِ
بْنِ
مَالِكٍ؛
قَالَ:
مَرَرْنَا
بِمَرِّ
الظَّهْرَانِ
فَأَنْفَجْنَا
أَرْنَباً.
فَسَعَوْا
عَلَيْهَا.
فَلَغَبُوا.
فَسَعَيْتُ
حَتَّى
أَدْرَكْتُهَا.
فَأَتَيْتُ
بِهَا أَبَا
طَلْحَةَ،
فَذَبَحَهَا. فَبَعَثَ
بِعَجُزِهَا
وَوَرِكِهَا
إِلَى النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم،
فَقَبِلَهَا.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz (bir yolculukta) Merr-i Zahrân (denilen semt)
den geçerken bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Yolcular onun arkasından koştularsa
da yorulup âciz kaldılar. Bunun üzerine ben koştum ve nihayet hayvana yetiştim
ve yakalayıp Ebû Talha'ya getirdim. Ebû Talha da tavşanı kesti ve kuyruk
çevresi ile oyluğunun üst tarafını (benimle) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellemî'e gönderdi. Nebi de bu hediyeyi kabul etti.
AÇIKLAMA: 3245’te