SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-ET’İME

<< 3309 >>

29- KEBAB (HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى. حدّثنا عَبْدُ الرَّحْمنِ بْنُ مَهْدِيٍّ. حدّثنا هَمَّامٌ عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: مَا أَعْلَمُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم رَأَى شَاةً سَمِيطاً، حَتَّى لَحِقَ بِاللّهِ عَزَّ وَجَلَّ.

 

Enes bin Mâlik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Allah (Azze ve Cellel'ye kavuşana kadar kebab edilmiş bir kuzuyu gördüğünü bilmiyorum.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadisi Buhari de rivayet etmiştir. Oradaki metnin meali şöyledir: "Nebi (s.a.v.) Allab'a kavuşana kadar ne halis buğday -unundan yapılnuş ince yufka ekmek ne de kebab edilmiş kuzu yemedi."

 

Hadisin metninde geçen "Semiyt" bOğazlandıktan sonra sıcak su ile kılları yolunup derisi soyulmadan kebab edilen veya pişirilen kuzu demektir. Buna "Mesmüt" da denilir.

El-Hafız, "Mesmüt" kelimesini böyle tanımladıktan sonra şöyle der: Bu, körpe kuzularda yapılır. Yapanlar da zevkine düşkün israfçılardır. Çünkü körpe kuzular boğazlanmasa büyür, değeri artar ve ekonomiye katkıda bulunur. Diğer taraftan deri soyulursa giyside ve diğer alanlarda yararlanılır. Soyulmadan kebab edilince deri kısmı boşa gider. Enes (r.a.)'ın hadisindeki Mesmüt veya Semiyt kelimesinin bu şekilde yorumlanması Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bu şekilde kebab edilmiş veya pişirilmiş bir körpe kuzuyu gördüğünün Enes tarafından bilinmediği ifade. edilmiş olur. Tıybi'nin dediği gibi Enes' in sözünün manası Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in böyle bir kuzuyu görmediğini belirtmektir. Çünkü Enes, devamlı sürette Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in yanında bulunmuştur. Böyle bir şey olsaydı Enes bilecekti.

 

İbn-i Battal ise Semity ve Semüt kelimelerini kebab edilmiş kuzu manasına yorumlamış ve şöyle demiştir: Resül-i Ekrem (s.a.v.) 'in bir defa bir kuzunun kaburga kısmım, diğer bir defa kol kısmını yediğine dair rivayetler vardır. Bu rivayetler ile Enes (r.a.)'in rivayeti arasında bir ihtilaf yoktur. Çünkü Enes, böyle bir şeyolduğunu bilmediğini ifade eder. Fakat böyle bir şeyin olmadığını söylemez. Bu itibarla Enes görmemiş olabilir. İkinci ihtimalolarak, Enes'in maksadı kebab edilmiş bir kuzunun bütün halinde Resul-i Ekrem (s.a.v.) için hazırlanıp sunulmadığını ifade etmek olabilir. Bu, kuzunun bir parçasının O'na sunulduğuna dair olan rivayetlere ters düşmez, diye bilgi vermiştir.

Hadis, Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in ömür boyunca nasıl sdde ve mütevdzi bir hayat sürdürdügüne delalet eder.