29- KEBAB (HAKKINDA
GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الْمُثَنَّى.
حدّثنا
عَبْدُ
الرَّحْمنِ
بْنُ
مَهْدِيٍّ.
حدّثنا
هَمَّامٌ
عَنْ
قَتَادَةَ،
عَنْ أَنَسِ
بْنِ
مَالِكٍ؛
قَالَ: مَا
أَعْلَمُ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم رَأَى
شَاةً
سَمِيطاً،
حَتَّى
لَحِقَ
بِاللّهِ
عَزَّ
وَجَلَّ.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
Allah (Azze ve Cellel'ye kavuşana kadar kebab edilmiş bir kuzuyu gördüğünü
bilmiyorum.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari de rivayet etmiştir. Oradaki metnin meali şöyledir:
"Nebi (s.a.v.) Allab'a kavuşana kadar ne halis buğday -unundan yapılnuş
ince yufka ekmek ne de kebab edilmiş kuzu yemedi."
Hadisin
metninde geçen "Semiyt" bOğazlandıktan sonra sıcak su ile kılları
yolunup derisi soyulmadan kebab edilen veya pişirilen kuzu demektir. Buna
"Mesmüt" da denilir.
El-Hafız,
"Mesmüt" kelimesini böyle tanımladıktan sonra şöyle der: Bu, körpe
kuzularda yapılır. Yapanlar da zevkine düşkün israfçılardır. Çünkü körpe
kuzular boğazlanmasa büyür, değeri artar ve ekonomiye katkıda bulunur. Diğer
taraftan deri soyulursa giyside ve diğer alanlarda yararlanılır. Soyulmadan
kebab edilince deri kısmı boşa gider. Enes (r.a.)'ın hadisindeki Mesmüt veya
Semiyt kelimesinin bu şekilde yorumlanması Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in bu şekilde
kebab edilmiş veya pişirilmiş bir körpe kuzuyu gördüğünün Enes tarafından
bilinmediği ifade. edilmiş olur. Tıybi'nin dediği gibi Enes' in sözünün manası
Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in böyle bir kuzuyu görmediğini belirtmektir. Çünkü
Enes, devamlı sürette Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in yanında bulunmuştur. Böyle bir
şey olsaydı Enes bilecekti.
İbn-i Battal
ise Semity ve Semüt kelimelerini kebab edilmiş kuzu manasına yorumlamış ve şöyle
demiştir: Resül-i Ekrem (s.a.v.) 'in bir defa bir kuzunun kaburga kısmım, diğer
bir defa kol kısmını yediğine dair rivayetler vardır. Bu rivayetler ile Enes
(r.a.)'in rivayeti arasında bir ihtilaf yoktur. Çünkü Enes, böyle bir
şeyolduğunu bilmediğini ifade eder. Fakat böyle bir şeyin olmadığını söylemez.
Bu itibarla Enes görmemiş olabilir. İkinci ihtimalolarak, Enes'in maksadı kebab
edilmiş bir kuzunun bütün halinde Resul-i Ekrem (s.a.v.) için hazırlanıp
sunulmadığını ifade etmek olabilir. Bu, kuzunun bir parçasının O'na sunulduğuna
dair olan rivayetlere ters düşmez, diye bilgi vermiştir.
Hadis, Resül-i
Ekrem (s.a.v.)'in ömür boyunca nasıl sdde ve mütevdzi bir hayat sürdürdügüne
delalet eder.