DEVAM: 29- KEBAB
(HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABI
حدّثنا
جُبَارَةُ
بْنُ
الْمُغَلِّسِ.
حدّثنا
كَثِيرُ بْنُ
سُلَيْمٍ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ؛
قَالَ:
مَارُفِعَ
مِنْ بَيْنِ
يَدَيْ
رَسُولِ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم
فَضْلُ
شِوَاءٍ
قَطُّ. وَلاَ
حُمِلَتْ
مَعَهُ
طِنْفِسَةٌ.
في الزوائد:
في إسناده
جبارة وكثير
بْنُ سليم،
وهما ضعيفان.
Enes bin Mâlik
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
önünden kebab artığı hiç kaldırılmamış ve beraberinde tüylü yaygı
yüklenilmemiştir.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Cübare ve Kesir bin Süleym bulunur. Bu iki
nivi zayıftır.
AÇIKLAMA: Zevaid nevinden olan bu hadis, Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in halinin dünya
halkının haline benzemediğini ifade eder. Çünkü sofrasında et bulunduğu zaman
çok az mikdarda bulunduğundan dolayı bir şey artmıyordu ve bir yere gittiği
zaman beraberinde götürülen yaygı tüysüz olurdu, tüylü bir yaygı üstünde
istirahat buyurmazdı.