39- MEYVENİN İLK
(ÇıKAN) i (BAHÇEDEN TOPLANIP) GETİRİLDİĞİ ZAMAN (YAPILACAK İŞ HAKKINDA GELEN
HADİS) BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ،
وَيَعْقَوبُ
بْنُ
حُمَيْدِ
بْنِ
كَاسِبٍ،
قَالاَ: حدّثنا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
ابْنُ
مُحَمَّدٍ.
أَخْبَرَنِي
سُهَيْلُ
بْنُ أَبِي
صَالِحٍ عَنْ أَبِيهِ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَة؛
أَنَّ رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم كَانَ،
إِذَا أُتِيَ
بَأَوَّلِ
الثَّمَرَةِ
قَالَ:
((
اللّهُمَّ!
بَارِكْ
لَنَا فِي
مَدِينَتِنَا
وَفِي ثِمَارِنَا
وَفِي
مُدِّنَا
وَفِي
صَاعِنَا، بَرَكَةً
مَعَ
بَرَكَةٍ))
ثُمَّ
يُنَاوِبُهُ َأصْغَرَ
مَنْ
بِحَضْرَتِهِ
مِنَ الْوِلْدَانِ.
Ebû Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Meyve'nin ilk (çıkan) ı getirildiği zaman
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allahım! Biz'e Medînemize,
meyvelerimize, müdd ve sâımıza kat kat bereket ver,» diye duâ ederdi. Sonra
meyveyi orada bulunan çocuklardan en küçük yaştakine verirdi.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Semere: Meyve
demektir. Miftahü'l-Hace yazarı: Hurma ağacında iken ona Semere denilir.
Ağaçtan toplandıktan sonra ona Rutab denilir. Evde tutulup kuruyunca da Temr
denilir, der.
Müslim'in
rivayetinin baş kısmında, Ebu Hureyre (r.a.) şöyle der: "Halk meyvenin ilk
olgunlaşanını gördükleri zaman alıp Resılullah (s.a.v.)'e getirirlerdi.
Resulullah (s.a.v.) de meyveyi teslim aldığı zaman şöyle dua ederdi. ..''
ifadesi vardır.
Nevevi,
sahabilerin ilk çıkan meyveyi Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e sunmalarıyla ilgili
olarak şöyle bilgi verir:
Alimler
demişler ki: Sahabiler, Resül-i Ekrem (s.a.v.) meyveleri, Medine-i Münevvere ve
ölçekleri için dua buyursun diye böyle davranırlardı. Bir de meyvelerin
olgunlaşmaya başladığını O'na bildirmek istiyorlardı ki, zekat memurları gidip
ağaçlardaki meyveleri takdir edip zekat hesabına başlansın,.
Getirilen
meyveden önce en küçük yaştaki çocuğa verilmesi de ResuI-İ Ekrem (s.a.v.)'in
örnek ahlakı, üstün şefkatı ve merhametini gösterir.
Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'in bu duasının eseri halen Medine-i Münevvere' de görülmektedir. Hacca
veya umre'ye gidenler bu bereketin açık seçik örneklerini görürler. Allah Teala
bu mübarek beldeye hem dünya hem de ahiret bereketini ihsan buyurmuştur.
Nevevi'nin d0diği gibi başka yerde yetmeyen bir avuç gıda maddesi orada yeter
ve artar. Allah bu beldeyi bol bol ziyaret etmeyi ve orada ikamet etmeyi
bizlere nasip eylesin. Ravza-i Mutahhara sahibi Hz.' Muhammed (s.a.v.)'e
kavuştursun. Amin.