45- YUFKA EKMEK
(HAKKINDA GELEN HADİSLER) BABı
حدّثنا
أَبُو
عُمَيْرٍ،
عيسى بْنُ
مُحَمَّدٍ،
النَّحَّاسُ
الرَّمْلِيُّ.
حدّثنا ضَمْرَةُ
بْنُ
رَبَيعَةَ،
عَنِ ابْنِ
عَطَاءٍ عَنْ
أَبِيهِ،
قَالَ: زَارَ
أَبُو
هُرَيْرَةَ
قَوْمَهُ.
يَعْنِي
قَرْيَةً
((أَطُنُّهُ
قَالَ يُنَا))
فَأَتَوْهُ
بِرُقَاقٍ
مِنْ رُقَاقِ
الأُوَلِ.
فَبَكَى وَقَالَ:
مَارَأَى
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
هذَا
بِعَيْنِهِ
قَطُّ.
في الزوائد:
في إسناده
عطاء، واسمه
عثمان بْنُ
عطاء بْنُ أبي
مسلم
الخراسانيّ،
وهو ضعيف.
Atâ (bin EM
Müslim el-Hurâsânî) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ebû Hureyre (r.a.) (bir ara)
kavmini, yâni bir köyü ziyaret etmiş (râvî demiş ki: Sanırım Yünâ köyünü dedi).
Köy halkı Ebû Hureyre'ye evvelkilerin yufka ekmeklerinden birini getirmişler.
Bunun üzerine Ebû Hureyre ağlamış ve s Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) bu (nevi) ekmeği gözüyle hiç
görmedi, demiştir.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde İbn-i Ata. var. Onun adı Osman bin Ata bin
Ebi Müslim el-Hurasani'd4r. zayıf bir ravidir.
AÇIKLAMA: 3339’da