7- BİRİNİZ ACELE
ETMEDİKÇE DUASI KABUL OLUNUR. BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّدٍ.
حدّثنا إِسْحَاقُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
عَنْ مَالِكِ
بْنِ أَنَسٍ،
عَنِ
الزُّهْرِيِّ،
عَنْ أَبِي عُبيْدٍ،
مَوْلَى عَبْدِ
الرَّحْمنِ
بْنِ عَوْفٍ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
أَنَّ
رَسُولَ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم قَالَ ((يُسْتَحَابُ
لأَحَدِكُمْ
مَالَمْ يَعْجَلْ))
قِيلَ:
وَكَيْفَ
يَعْجَلُ؟
يَا رَسُولَ
اللهِ! قَالَ
((يَقُولُ:
قَدْ
دَعَوْتُ اللهَ،
فَلَمْ
يَسْتَجِبِ
اللهُ لِي)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
«Herhangibiriniz acele etmedikçe duası kabul olunur, » buyurmuş.
Dua eden kişi
nasıl acele eder? Ya Resulullah, diye sorulunca, O: «Adam: Ben Allah'a dua
ettim de Allah benim duamı kabul etmedi, der.» diye cevap verdi.
Diğer tahric: Buhari,
deavat; Müslim, zikir; Ebu Davud, vitr; Tirmizi dua; Muvatta', kur'an; Ahmed b.
Hanbel, II, 487.
Tirmizî: Bu hadis
hasen sahihtir. Ebu Ubeyde’nin ismi Sa’d’tır. Abdurrahman b. Ezher’in azadlı
kölesidir. Abdurrahman b. Avf’ın azadlısı olduğu da söylenir. Abdurrahman b.
Ezher ise Abdurrahman b. Avf’ın amcasının oğludur.
Tirmizî: Bu konuda
Enes (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiştir.
AÇIKLAMA: Bu
hadis, dua eden mu'minin böyle konuşmaktan sakınmasının gerekliliğine ve dua
etmeye devam etmesinin doğru yol olduğuna delalet eder. Çünkü dua eden kişinin:
Ben defalarca dua ettim veya şu ve bu işler için dua ettim. Fakat Allah benim
duamı kabul etmedi, gibi sözleri ya duasının kabulünün gecikmesinden bir tür
sızlanmadır veya ümidsizlik belirtisidir. Gerek sızlanma gerekse ümidsizlik
fena şeylerdir. Mu'min kula yakışmaz. Duanın kabulü için Allah katında tayin ve
tesbit edilmiş belirli bir vakit vardır. Zamanı gelmedikçe gerçekleşmez. Nitekim
rivayet edildiğine göre Musa ve Harun (a.s.)'ın Fir'avun aleyhinde ettikleri
dua ile duanın kabulü arasında geçen süre kırk yıldır. Şu halde duanın
kabulünün gecikmesinden sızlanmak hatadır ve duanın kabul olunmamasına
sebebiyet verir. İkincisi, yani dua'nın kabul olunmasından ümitsizliğe düşmek
ancak kafirlerin işidir, mu'min bir kimse hiçbir zaman Allah'ın lütuf ve
rahmetinden ümidini kesmez.
Duanın kabul olunması
çok çeşitlidir. Şöyle ki: Bazan istenen şeyin istenen zaman içinde
gerçekleşmesiyle olur. Bazen istenen şeyin bir hikmete binaen bir süre sonra
gerçekleşmesiyle olur. Bazen istenen şey yerine bir şerrin defedilmesi
suretiyle kabul olunur. Bazen de sahibi için ahirette azık olmak üzere sevab
defterine bir hayrat olarak geçirilir.
DUA'NIN KABUL
OLMASININ ŞARTLARI :
Duanın kabul olmasının
bazı şartları vardır. Bu hadiste bu şartlardan ikisine işaret edilmiştir;
1. Dua eden kişinin
acele etmemesi,
2. Duanın kabul
olmayacağı değil, kabul olacağı kanaatını beslemek.
3. Haram bir iş için dua
etmemek
4. Duayı kalb
uyanıklığıyla ve gafletten uzak biçimde, mütevazi bir halde etmek.
5. Yediğinin ve
giydiğinin helaldan olması.
Başka şartlar da
vardır. Bu kadarla yetinelim.
BUHARİ RİVAYETİ VE İZAH (İBN
HACER)
İÇİN BURAYA TIKLAYIN
MÜSLİM RİVAYETİ VE İZAH
(AHMED DAVUDOĞLU) İÇİN BURAYA TIKLAYIN
EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN