SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’D-DEA’

<< 3853 >>

7- BİRİNİZ ACELE ETMEDİKÇE DUASI KABUL OLUNUR. BABI

 

حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. حدّثنا إِسْحَاقُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ، عَنِ الزُّهْرِيِّ، عَنْ أَبِي عُبيْدٍ، مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمنِ بْنِ عَوْفٍ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ؛ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ  ((يُسْتَحَابُ لأَحَدِكُمْ مَالَمْ يَعْجَلْ)) قِيلَ: وَكَيْفَ يَعْجَلُ؟ يَا رَسُولَ اللهِ! قَالَ ((يَقُولُ: قَدْ دَعَوْتُ اللهَ، فَلَمْ يَسْتَجِبِ اللهُ لِي)).

 

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Herhangibiriniz acele etmedikçe duası kabul olunur, » buyurmuş.

 

Dua eden kişi nasıl acele eder? Ya Resulullah, diye sorulunca, O: «Adam: Ben Allah'a dua ettim de Allah benim duamı kabul etmedi, der.» diye cevap verdi.

 

 

Diğer tahric: Buhari, deavat; Müslim, zikir; Ebu Davud, vitr; Tirmizi dua; Muvatta', kur'an; Ahmed b. Hanbel, II, 487.

 

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebu Ubeyde’nin ismi Sa’d’tır. Abdurrahman b. Ezher’in azadlı kölesidir. Abdurrahman b. Avf’ın azadlısı olduğu da söylenir. Abdurrahman b. Ezher ise Abdurrahman b. Avf’ın amcasının oğludur.

Tirmizî: Bu konuda Enes (r.a.)’den de hadis rivâyet edilmiştir.

 

AÇIKLAMA:      Bu hadis, dua eden mu'minin böyle konuşmaktan sakınmasının gerekliliğine ve dua etmeye devam etmesinin doğru yol olduğuna delalet eder. Çünkü dua eden kişinin: Ben defalarca dua ettim veya şu ve bu işler için dua ettim. Fakat Allah benim duamı kabul etmedi, gibi sözleri ya duasının kabulünün gecikmesinden bir tür sızlanmadır veya ümidsizlik belirtisidir. Gerek sızlanma gerekse ümidsizlik fena şeylerdir. Mu'min kula yakışmaz. Duanın kabulü için Allah katında tayin ve tesbit edilmiş belirli bir vakit vardır. Zamanı gelmedikçe gerçekleşmez. Nitekim rivayet edildiğine göre Musa ve Harun (a.s.)'ın Fir'avun aleyhinde ettikleri dua ile duanın kabulü arasında geçen süre kırk yıldır. Şu halde duanın kabulünün gecikmesinden sızlanmak hatadır ve duanın kabul olunmamasına sebebiyet verir. İkincisi, yani dua'nın kabul olunmasından ümitsizliğe düşmek ancak kafirlerin işidir, mu'min bir kimse hiçbir zaman Allah'ın lütuf ve rahmetinden ümidini kesmez.

 

Duanın kabul olunması çok çeşitlidir. Şöyle ki: Bazan istenen şeyin istenen zaman içinde gerçekleşmesiyle olur. Bazen istenen şeyin bir hikmete binaen bir süre sonra gerçekleşmesiyle olur. Bazen istenen şey yerine bir şerrin defedilmesi suretiyle kabul olunur. Bazen de sahibi için ahirette azık olmak üzere sevab defterine bir hayrat olarak geçirilir.

 

DUA'NIN KABUL OLMASININ ŞARTLARI :

 

Duanın kabul olmasının bazı şartları vardır. Bu hadiste bu şartlardan ikisine işaret edilmiştir;

 

1. Dua eden kişinin acele etmemesi,

2. Duanın kabul olmayacağı değil, kabul olacağı kanaatını beslemek.

3. Haram bir iş için dua etmemek

4. Duayı kalb uyanıklığıyla ve gafletten uzak biçimde, mütevazi bir halde etmek.

5. Yediğinin ve giydiğinin helaldan olması.

Başka şartlar da vardır. Bu kadarla yetinelim.

 

 

BUHARİ RİVAYETİ VE İZAH (İBN HACER) İÇİN BURAYA TIKLAYIN

 

MÜSLİM RİVAYETİ VE İZAH (AHMED DAVUDOĞLU) İÇİN BURAYA TIKLAYIN

 

EBU DAVUD RİVAYETİ VE İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN