DEVAM: 9- ALLAH'IN
İSM-İ A'ZAM'I (EN BÜYÜK ADI), BABI
حدّثنا
عَلِيُّ بْنُ
مُحَمَّدٍ.
حدّثنا وَكيِعٌ
عَنْ مَالِكِ
بْنِ
مِغْوَلٍ؛
أَنَّهُ سَمِعَهُ
مِنْ عَبْدِ
اللهِ ابْنِ
بُرَيْدَةَ،
عَنْ
أَبِيهِ؛
قَالَ: سَمِعَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم رَجُلاً
يَقُولُ:
اللّهُمَّ!
إِنِّي أَسْأَلُكَ
أَنْتَ اللهُ
الأَحَدُ
الصَّمَدُ الَّذِي
لَمْ يَلِدْ
وَلَمْ
يَكُنْ لَهُ
كُفُواً
أَحَدٌ.
فَقَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((لَقَدْ
سَأَلَ اللهَ
بِاسْمِهِ
الأَعْظَمِ،
الَّذِي
إِذَا سُئِلَ
بِهِ أَعْطَى،
وَإِذَا
دُعِيَ بِهِ
أَجَابَ)).
Büreyde (bin
el-Husayb) (r.a.)'den şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir
adam'ın (ki Ebu Musa el-Eş'aridir): ''Allahım! Ben senin zatında, sıfatlarında
ve fiillerinde tek olup benzeri ve ortağı olmayan, her şeyden müstağni olup tüm
varlıkların muhtaç olduğu, doğurmayan, doğurulmayan ve hiç bir şey O'na denk
olmayan Allah olduğunu itiraf ederek senden isterim'' diye dua ederken sesini
işitti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Şüphesiz
bu adam Allah'tan İsm-i A'zam'ı ile istedi, o İsm-i A'zam ki onunlar Allah'tan
istenince verir ve onunla çağrıldığı zaman dua'yı kabul buyurur.»
Diğer tahric:
Bu hadisi; Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Ahmed, İbn-i Hibban ve Hakim de rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Allah'ın isimlerinden "EI-Ahed": Zatında, sıfatlarında ve
fiillerinde tek olup; eşi, benzeri ve ortağı olmayan, demektir.
"Es-Samed" ise: Her şeyden müstağni olup her şeyin muhtaç olduğu ezeli
ve ebedi varlık, demektir.
Tuhfe yazarının
beyanına göre Tıybi bu hadisin izahında şöyle demiştir:
Bu hadis,
Allah'ın bir İsm-i A'zam'ının bulunduğuna, bu isimle anılarak dua edildiği
zaman kabul buyurduğuna ve bu ismin hadiste anılan cümlelerin içinde olduğuna
delalet eder. Buna benzer başka hadisler de vardır. Fakat o hadislerdeki
isimler burada bulunan isimlerden başkadır. Ancak "Allah" lafzı
hepsinde mevcuttur. Bu itibarla İsm-i A'zam'ın Allah lafzı olduğu anlaşılır.
Sual: Kulun:
"Bana falan şeyi ver" demesidir. Allah da verir. Dua ise: Kulun:
"Ya. Rabbi" gibi bir sözle Allah'ı çağırmasıdır. Allah da kuluna
icabet etmesidir. Bu itibarla sual karşısında vermek ve dua karşısında icabet
kullanılır. Sual ile dua arasındaki fark budur,