9- OLACAK FİTNELER BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ عَبْدِ
اللهِ بْنِ نُمَيْرٍ
وَعلَيُّ
بْنُ
مُحَمَّدٍ،
قَالاَ: حدّثنا
أَبُو
مُعَاوِيةَ
عَنِ
الأَعَمشِ، عَنْ
رَجَاءٍ
الأَنْصَاِيِّ،
عَنْ عَبْدِ اللهِ
بْنِ
شَدَّادِ
بْنِ
الْهَادِ،
عنم مُعَاذِ
بْنِ جَبَلٍ؛
قَالَ: صَلَّى
رَسُولُ
اللهِ صلى الله
عليه وسلم،
يَوْماً،
صلاةً،
فَأَطَالَ
فِيهَأ.
فَلَمَّا
انْصَرَفَ
قُلْنَأ
((أَوْ قَالُوا((
يَا رسُولَ
اللهِ!
أَطَلْتَ،
الْيَوْمَ،
الصلاةَ.
قَالَ
((إِنِّي
صَلَّيْتُ
صلاةَ
رَغْبَةٍ
وَرَهْبَةٍ.
سَأَلْتُ
اللهَ عَزَّ
وَجَلَّ،
لأُمَّتِيِ
ثَلاَثاً.
فَأَعْطَانِي
اثْنَتَيْنِ،
وَرَدَّ
عَلَيَّ وَاحِدَةٍ.
سَأَلْتُهُ
أَنْ لاَ
يُسَلِّطَ
عَلَيْهِمْ
عَدُوّاً
مِنْ
عَيْيرِهِمْ،
فَأَعْطَانِيَها.
وَسَأَلْتُهُ
أَنْ لاَ
يُهْلِكُهُمْ
غَرَقاً. فَأَعْطَانِيَها
وَسَأَلْتُهُ
أَنْ لاَ يَجَعَلَ
بَأْسَهُمْ
بَيْنَهُمْ،
فَرَدَّهَا
عَلَيَّ)).
في الزوائد:
إسناده صحيح .
رجاله ثقات.
Muaz bin Cebel
(r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün
bir namaz kıldı da namazi uzatti. Sonra namazı bitirince: Ya Resulallah! Bu gün
namazı uzattın, dedik (veya dediler). Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) :
«Ben bir ümit ve
bir korku namazını kıldım. Ben (namazda) Allah (Azze ve Celle)'den ümmetim igin
üç şey istedim. Allah iki şeyi verdi ve bir tanesini bana reddetti (onu
vermedi). Ben ümmetime başkalarından (yani kafirlerden) bir düşmaın musallat
etmemesini (yani ümmetin mahvedilmemesini) istedim. Allah bunu bana verdi.
Ümmetimi su da boğmak suretiyle helak etmemesini istedim. Bunu da bana verdi.
Ümmetimin savaşının kendi aralarında kılmamasını da istedim. Fakat Allah bu
isteğimi reddetti.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup ravileri güvenilir zatlardır.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadiste geçen
"Rağbet" ümit manasına. "Rehbet" de korku manasına
yorumlanmıştır. el-Kari: Yani bu namaz, sevab ümidi ile azabtan korkma
maksadını içinde toplayan bir namazdı. Diğer namazlarda ise bu iki maksaddan
biri ağır basıyordu. Sonra Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bu namazdan maksadı ümmeti
için dua etmekti. Dua ederken bunun kabul buyurulmasını veya reddedilmesini
dikkate alarak uzattı, demiştir.
Resul-i Ekrem
(s.a.v.) ettiği duada; ümmetinin tamamının düşmanları tarafından imha
edilmemesini veya Nuh kavmi gibi tamamının suda boğulmamasını dilemiş ve Allah
da bu isteğini kabul buyurmuştur. Üçüncü isteğe gelince; ümmeti arasında iç
savaşların olmamasını dilemiş. Fakat bu dua kabul edilmemiştir. Bilindiği gibi
Hz. Osman (r.a.)'ın şehid edilmesi ile müslümanlar arasında başlayan fitneler
ve iç savaşlar İslam tarihi boyunca süregelmiştir. Halen de müslüman milletler
arasında zaman zaman savaşlar vuku bulmaktadır. Bu satırlan yazdığım sıralarda
bir yıldan beri İran ile Irak arasında süregelen ve yaklaşık olarak elli bin
müslümanın öldürülmesine yol açan savaş henüz sona ermemiştir. (Haydar
Hatipoğlu)
Bu hadis,
Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in bir mu'cizesidir.