DEVAM: 12- FİTNE
(DÖNEMİN) DE DİLİ TUTMAK BABI
حدّثنا
هِشَامُ بْنُ
عَمَّارٍ.
حدّثنا مُحَمَّدُ
بْنُ
شُعَيْبِ
بْنِ
بشَابُورٍ.
حدّثنا
الأَوْزَاعِيُّ
عَنْ قُرَّةَ
ابْنِ عَبْدِ
الرَّحْمنِ
بْنِ حَيْوَئِيلَ،
عَنِ
الزُّهْرَيِّ،
عَنْ أَبِي
سَلَمَةَن
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ؛
قَالَ: قَالَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم ((مِنْ حُسْنِ
إسْلاَمِ
الْمَرْءِ
تَرْكُهُ
مَالاَ يَعْنِيِه)).
Ebu Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: ‘‘Kişinin boş işleri terk etmek İslamının
güzelliklerindendir’’
Diğer tahric.
Tirmizi, Hakim ve Beyhaki
AÇIKLAMA: Bu hadiste Ma'ruf; yani yüce dinimizin iyi saydığı
şeyleri başkalarına emir ve tavsiyede bulunmak, Münker; yani dinimizin
yasakladığı şeylere karşı halkı uyarmak, kötülüklerle mücadele etmek ve
zikirlerle yüce Allah'ı anmak uğrunda söylenen sözler ve yapılan konuşmalar,
sahibinin lehinde olan şeylerdir. Bunun dışında kalan konuşmalar sahibinin
aleyhinde sayılır. Tuhfe yazarının beyanına göre el-)'Kari' bu hadisin izahı
bölümünde: Bu hadisin zahirine göre insanlar için mübah, yani ne sevab ne de
günah sayılan bir konuşma çeşidi yoktur. Ancak hadis boşboğazlığı ve yersiz
konuşmayı şiddetle men etmek manasına yorumlanabilir. Şöyle de söylenebilir:
Hadisteki Lehinde değildir,. ifadesi ''aleyhindedir,. ifadesinin açıklaması
mahiyetindedir. Bu takdirde hadisten maksad şu olur: Anılan üç çeşit konuşma
dışında kalan sözler sahibinin lehinde değil, yani kendisi için sevab sayılmaz.
Kuşkusuz, mübah sayılan konuşmalar sahibi için ahirette bir sevab sayılmaz.
3975 nolu İbni
Ömer (r.a.)'ın hadisi. notta belirtildiği gib Zevaid türündendir. Bunu takip
eden hadisi Tirmizi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir.
Bu hadisin; مَالاَ
يَعْنِيِ ifadesini insanın dini ve
dünyası bakımından ihtiyaç duymadığı şeyleri terketmesi, diye terceme ettim.
Tuhfe yazarının beyanına göre el-Kari: Yani müslümana yakışmayan söz, fiil,
görüş ve düşünceyi bırakması demektir. "Malayani"nin asıl manası
müslümanın din ve dünya açısından muhtaç olmadığı ve Allah'ın rızası bakımından
yararlı olmayan şey demektir. Bu itibarla lüzumsuz konuşmalar ve gereksiz tüm
fiil ve hareketler bunun kapsamı içindedir, demiştir.
Gazali de:
Söylediğin takdirde bir günaha girmen ve herhangi bir zarara uğraman sözkonusu
olmayan tüm konuşmalar "Ma la yani"nin içeriğine dahildir. Mesela bir
cemaat, bir topluluk içinde oturduğun zaman yaptığın geziyi, bu gezide gördüğün
dağları, nehirleri, giydiğin elbiseleri, yediğin yemekleri, görüştüğün iyi
insanların yaptığı işleri anlatman tamamen gerçek biçimde olduğu takdirde
normal bir konuşmadır. Bu konuşmayı yapmaman seni günaha sokmaz ve zarara
uğratmaz. O halde böyle konuşma gereksizdir. Ma la yani türünden bir sözdür.
Senin zamanını boşuna alır, demiştir.
Hulasa; haram,
mekruh ve faydasız mübah şeyler söz olsun veya fiil ve hareket olsun hepsi Ma
la yani olan şeylerdir. Müslümanın
zamanını bu gibi şeylerle geçirmemesi onun olgun iman ve müslümanlığının
güzelliklerinden sayılır.