5- FAKİRLERİN FAZİLETİ
BABl
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ.
حدّثنا
عَبْدُ
الَعَزَيزِ
بْنُ أَبِي
حَازِمٍ. حَدَّثَنِي
أَبِي عَنْ
سَهْلِ ابْنِ
سَعْدٍ السَّاعِدِيِّ؛
قَالَ: مَرَّ
رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم رَجُلٌ.
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم ((مَا
تَقُولُونَ
فِي هذَا
الرَّجُلِ؟))
قَالُوا:
رَأْيَكَ فِي
هذَا. نَقُولُ:
هذَا مِنْ
أَشْرَفِ
النَّاسِ.
هذَا حَرِيٌّ،
إِنْ خَطَبَ،
أَنَّ
يُخَطَّبَ. وَأْنْ
شَفَعَ، أَنْ
يُشَفَّعَ.
وَإِنْ قَالَ،
أَنْ
يُسْمَعَ
لِقَوْلِهِ.
فَسَكَتَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم وَمَرَّ
رَجُلٌ آخَرُ.
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم ((مَا
تَقُولُونَ
فِي هذَا؟))
قَالُوا:
نَقُولُ،
وَاللهِ! يَا
رَسُولَ
اللهِ! هذَا
مِنْ فُقَرَاءِ
الْمُسْلِمِينَ.
هذَا
حَرِيٌّ،
إِنْ خَطَبَ،
لَمْ
يُنْكَحْ.
وَإِنْ
شَفَعَ، لاَيُشَفَّعْ.
وَإِنْ
قَالَ،
لاَبُسْمَعْ
لِقَوْلِهِ.
فَقَالَ
النَّبِيُّ
صلى الله عليه
وسلم ((لَهذَا
خَيْرٌ مِنْ
مِلْءِ
الأَرْضِ مِثْلَ
هذَا)).
Sehl bin Sa'd
es-Sâidî (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir kere Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in yanından (zengin) bir adam geçti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) (yanında bulunanlara): Bu (zengin) adam hakkında ne dersiniz?
buyurdu. Orada bulunanlar: Bu adam hakkında senin görüşüne uygun söz söyleriz.
(Dış görünüşe göre ve dünyalık açısından ise) şöyle söyleriz: Bu adam
İnsanların en şereflilerindendir. Bu adam (bir kız - kadın ile) evlenmek
isterse evlenilmeye, (bir şey için) şefaatçi (aracı) olursa, şefaatçiliği
(aracılığı) kabul edilmeye, bir şey söylerse sözü dinlenmeye lâyık bir
kimsedir, dediler. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de sustu. Bu esnada
(fakir olan) başka bir adam geçti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): Bu adam hakkında ne dersiniz? diye sordu. Orada bulunanlar:
Vallahi Yâ
Resulallah! Biz şöyle deriz: Bu adam, müslümanların fakirlerindendir. Bu şuna
layıktır! (Bir kız-kadın ile) evlenmeye taIip olursa onunla evlenilmez, (bir
şey için) şefaatçi (aracı) olursa şefaatçiliği (aracılığı) kabul edilmez ve bir
şey söylerse sözü dinlenmez, dediler. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem): «Bu (fakir) şüphesiz, öbür (zengin) adam gibi dünya dolusu insanlardan
hayırlıdır» buyurdu.
Diğer tahric:
Bu hadisi Buhari, Nikah ve Rikak bölümlerinde rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: İbni Hacer'in bildirdiğine göre İbni Hibban da
rivayet etmiştir. Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in zengin adam hakkında görüşlerini
sorduğu sahabilerin "Bu adam hakkında senin görüşüne uygun söz
söyleriz" şeklinde verdikleri cevapla ilgili olarak Sindi: Sahabiler doğru
söylemişler, Çünkü onlar adamın dünya ile ilgili durumunu belirtmişler. Ancak
Resul-i Ekrem (s.a.v.), ahiret durumunun dünya durumunun aksine olduğunu bildirmiştir,
der.
İbni Hacer;
hadiste sözü edilen zengin ve fakirin adları hakkında bilgi edinemediğini,
ancak Ebu Zerr (r.a.)'den yapılan bir rivayete göre fakir adamın isminin Cuayl
veya Cail bin Süraka olduğunu belirtmiştir.
İbni Hacer:
Resul-i Ekrem (s.a.v.) oradan geçen fakirin oradan geçen zenginden üstün
olduğunu bildirmiştir. Bu hüküm her fakirin her zenginden üstün olduğunu
gerektirmez, demiştir,
el-Kirmani de:
Eğer oradan geçen zengin kişi kafir bir kimse ise fakir müslümanın ondan
üstünlüğü sebebi açıktır. Şayet müslüman ise bu üstünlük Resul-i Ekrem
(s.a.v.)'e vahiy yoluyla malum olmuştur, der,