DEVAM: 23- BELA
(MUSİBET VE SIKINTILARA) KARŞI SABRETMEK BABI
حدّثنا
عَبْدُ
الرَّحْمنِ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ.
حدّثنا ابْنُ
أَبِي
فُدَيْكٍ.
حَدَّثَنِي
هِشَامِ بْنُ
سَعْدٍ عَنْ
زَيْدِ بْنِ
أَسْلَمَ، عَنْ
عَطَاءِ بْنِ
يَسَارٍ،
عَنْ أَبِي
سَعِيدٍ
الْخُدْرِيِّ؛
قَالَ:
دَخَلْتُ
عَلَى النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم، وَهُوَ
يُوعَكُ.
فَوَضَعْتُ
يَدِي
عَلَيْهِ.
فَوَجَدْتُ
حَرَّةُ
بَيْنَ
يَدَيَّ،
فَوْقَ
اللِّحَافِ.
فَقُلْتُ: يَا
رَسُولَ
اللهِ!
مَاَشَدَّهَا
عَلَيْكَ!
قَالَ:
((إِنَّا
كَذلِكَ.
يُضَعَّفُ
لَنَا الْبَلاَءُ
وَيُضَعَّفُ
لَنَا
الأَجْرُ))
قُلْتُ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! أَيُّ
النَّاسِ
أَشَدُّ
بَلاَء: قَالَ
((الأَنِبَياءُ))
قُلْتُ: يَا
رَسُولَ
اللهِ! ثُمَّ
مَنْ؟ قَالَ
((ثُمَّ الصَّالِحُونَ.
إِنْ كَانَ
أَحَدُهُمْ
لَيُبْتَلَى
بِالْفَقْرِ.
حَتَّى مَا
يَجِدُ
أَحَدُهُمْ
إِلاَّ
الْعَبَاءَة
يُحَوِّيِهَا.
وَإِنْ كَانَ
أَحَدُهُمْ
لَيَفْرَحُ
بِالْبَلاَءِ
كَمَا
يَفْرَحُ
أَحَدْكُمْ
بِالرَّخَاءِ)).
في الزوائد:
إسناده صحيح.
رجاله ثقات.
Ebu Said-i Hudri
(r.a.)'den; şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) humma
hastalığından yatakta iken yanına girdim. Sonra elimi O'nun üzerlne koyunca
hararetini örtünün üstünde ellerimde hissettim ve: Ya Resulallah! Ateşinin
şiddetine hayret ederim, dedim. O: «Biz (Nebiler) böyleyiz. Bizim için bela kat
kat fazla olur ve sevabi da bizim için (bu oranda) kat kat fazla olur»,
buyurdu. Ben:
Ya Resulallah!
Hangi insanlar en şiddetli belaya uğrarlar? diye sordum. O: «Nebiler, buyurdu.»
Ben:
(Onlardan) sonra
kimler? dedim. O: «Sonra salih insanlar. Onlardan herhangi biri fakirliğe
cidden öyle mübtela olur ki büründüğü aba'dan başka hiçbir şey bulamaz ve
biriniz mutlulukla sevindiği gibi onlardan herhangi birisi belaya uğramakla
cidden sevinir.»
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup ravileri güvenilir zatlardır.