DEVAM: 12- NEBİ
(S.A.V.)'İN ASHABININ MAİŞETİ (GEÇİM TARZI) BABI
حدّثنا
عُثْمَانَ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
عَبْدَةُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ
عَنْ هِشَامٍ
بْنِ
عُرْوَةَ،
عَنْ وَهْبِ
بْنِ كَيْسَانَ،
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللهِ؛ قَالَ:
بَعَثَنَا
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه وسلم
وَنَحْنُ
ثَلاَثُمِائَةٍ،
نَحْمِلُ أَزْوَادَنَا
عَلَى
رِقَابِنَا.
فَفَنِيَ أَزْوَادُنَا
حَتَّى كَانَ
يَكُونُ
لِلرَّجُلِ
مِنَّا
تَمْرَةٌ.
فَقِيلَ: يَا
أَبَا عَبْدِ
اللهِ!
وَأَيْنَ
تَقَع
التَّمْرَةُ
مِنَ الرَّجُلِ؟
فَقَالَ:
لَقَدْ
وَجَدْنَا
فَقْدَهَا حِينَ
فَقَدْنَاها.
وَأَتَيْنَا
الْبَحْرَ. فَإِذَا
نَحْنُ
بِحُوتٍ قَدْ
قَذَفَهُ الْبَحْرُ.
فَأَكَلْنَا
مِنْهُ
ثَمَانِيَةَ
عَشَرَ
يَوْماً.
Cabir bin
Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
bizi üç yüz kişilik müfreze olarak bir sefere yolladı. Azıklarımızı (azlığından
dolayı) boyunlarımızda taşıyorduk. Sonra azığımız tüken (meye başla) dı. Öyle
ki bizden her adam (başın) a bir tane kuru kurma (nafaka verilir) oldu. (Câbir
bu durumu anlatınca râvisi Vehb bin Keysân tarafından): Yâ Eba Abdillah! Bir
kuru hurma adam için ne yerine düşer? denildi. Bunun üzerine Cabir: Bir kuru
hurma (yı bile) bulamadığımız zaman yokluğunu (n ne olduğunu) cidden duyduk,
dedi (ve sözüne devamla) sonra biz denize vardık. Orada denizin sahile attığı
bir büyük balıkla aniden karşılaştık ve on sekiz gün o balıktan yedik.
[AÇIKLAMA]: Bu hadisi
Buhari, Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Buhari'nin Mağazi'deki bir
rivayetinde Cabir (r.a.) şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.v.), bizi üç yüz
kişilik bir süvari müfrezesi olarak bir sefere yolladı. Kumandanımız da Ebu
Ubeyde bin el-Carrah (r.a.) idi. Kureyş kervanını gözetlemek üzere
görevlendirilmiştik. Deniz sahilinde yarım ay konakIadık ... "
Bazı rivayenere
göıe bu müfreze Cüheyne kabilesinin bir kolu üzerine gönderilmişti. İbni Hacer:
Bu rivayetler arasında ihtilaf yoktur. Çünkü bu müfrezenin hem Kureyş kervanını
gözetleme, hem de anılan kabile koluna gönderilmiş olması mümkündür, demiştir.
Cabir (r.a.)'a
soru soran zatın Vehb bin Keysan olduğu, Buhari'nin bir rivayetinden
anlaşılmaktadır.
Bu hadis,
sahabilerin maddi açıdan çektikleri sıkıntılara bir örnektir. Ayrıca denizin
sahile atıp orada bıraktığı ve orada ölen balığın yenilebileceğine delalet
eder.
Bu şekilde ölen
deniz avının yenilip yenilmiyeceğine dair hükümleri 3246, 3247 nolu hadislerin
açıklama bölümünde anlattım. Burada tekrarlamaya gerek görmüyorum.