SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4171 >>

DEVAM: 15- HİKMET BABI

 

حدّثنا مُحَمَّدُ بْنُ زِيَادٍ. حدّثنا الفُضَيْلُ بْنُ سُلَيْمَانَ. حدّثنا عَبْدِ اللهِ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ خُثَيْمٍ. حَدَّثَنِي عُثْمَانَ بْنُ جُبَيْرٍ، مَوْلَى أَبِي أَيُّوبَ، عَنْ أَبِي أَيُّوبَ؛ قَالَ: جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللهِ! عَلِّمْنِي وَأَوْجِزَ. قَالَ ((إِذَا قُمْتَ فِي صلاتِكَ، فَصَلِّ مُوَدِّعٍ، وَلاَ تَكَلَّمْ بِكَلاَمٍ تَعْتَذِرُ مِنْهُ. وَأَجْمِعِ الْيَأْسَ عَمَّا فِي أَيْدِي النَّاسِ)).

 

في الزوائد: إسناده ضعيف. وعثمان بن جبير، قال الذهبيّ في الطبقات: مجهول. وذكره ابن حبان في الثقات وقا البخاريّ وأبو حاتم: ورى عن أبيه عن جده عن أيوب، قلت: لكن كون الحديث من أوجز الكلمات وأجمعها، يدل على قربه للثبوت، فيتأمل.

 

Ebu Eyyûb (el-Ensârî) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: Yâ Resulallah! Bana (faydalı şeyi) öğret ve özlü söyle, dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (de adama): Namazına durduğun zaman veda eden'in namazı gibi namaz kıl. özür dilemeni gerektiren bir sözü konuşma ve insanların ellerindeki (dünyalık) şeylerden ümidini kesmeye azim ve karar ver, buyurdu.

 

Not: Zevâid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Râvi Osman bin Cübeyr'in mechûl olduğunu Zehebi, Tabakat'ta söylemiştir, İbn-i Hibbân ise onu güvenilirlerden saymıştır. Buhâri ve Ebu Hâtem de: O, babasından, dedesi aracılığıyla Ebu Eyyub (R.A.)'den rivayette bulunmuş, demişler. Ben derim ki: Hadisin, sözlerin en vecizlerinden ve hikmeti en iyi şekilde toplayıcı olması onun sabit olmasına yakınlığına delâlet eder. Bu açıdan düşünülmelidir.

 

AÇIKLAMA:   Zevaid türünden olan bu hadiste geçen "Evciz" fiilini "Özlü söyle" diye terceme ettim. Bu cümle iki şekilde yorumlanabilir: Birincisi: Buyuracağın şeyi bellemenin kolayolması için işin özetini söylemekle yetin.  İkincisi: İstenen bilgiyi veciz sözle ver.

Veciz: Manası çok olup kelimeleri az olan söze denilir. Hadisin" ... Veda edenin namazı" ifadesinden maksad, dünyadan ayrılmak üzere bulunan mu'minin kıldığı son namaz, olabilir. Yani sanki sen son namazını kılıyorsun. Bu itibarla namazını dikkatli, huzurlu, manevi zevk ve iştiyakla, huşu içinde kıl.

 

Bu ifadeden maksad şu olabilir: Namaza durduğun zaman bütün dünyayı hatırından çıkart, tam anlamıyla Allah'a yönel, O'nun huzurunda olduğunu bir an bile unutma. Böylece dünyaya veda etmiş gibi ol.