DEVAM: 15- HİKMET BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ زِيَادٍ.
حدّثنا الفُضَيْلُ
بْنُ
سُلَيْمَانَ.
حدّثنا
عَبْدِ اللهِ
بْنُ
عُثْمَانَ
بْنِ
خُثَيْمٍ.
حَدَّثَنِي
عُثْمَانَ
بْنُ
جُبَيْرٍ،
مَوْلَى أَبِي
أَيُّوبَ،
عَنْ أَبِي
أَيُّوبَ؛
قَالَ: جَاءَ
رَجُلٌ إِلَى
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم،
فَقَالَ: يَا
رَسُولَ
اللهِ!
عَلِّمْنِي
وَأَوْجِزَ.
قَالَ ((إِذَا
قُمْتَ فِي
صلاتِكَ، فَصَلِّ
مُوَدِّعٍ،
وَلاَ
تَكَلَّمْ
بِكَلاَمٍ
تَعْتَذِرُ
مِنْهُ.
وَأَجْمِعِ
الْيَأْسَ عَمَّا
فِي أَيْدِي
النَّاسِ)).
في الزوائد:
إسناده ضعيف.
وعثمان بن
جبير، قال
الذهبيّ في
الطبقات:
مجهول. وذكره
ابن حبان في
الثقات وقا
البخاريّ
وأبو حاتم:
ورى عن أبيه
عن جده عن
أيوب، قلت:
لكن كون
الحديث من
أوجز الكلمات
وأجمعها، يدل
على قربه
للثبوت، فيتأمل.
Ebu Eyyûb
(el-Ensârî) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'in yanına gelerek: Yâ Resulallah! Bana (faydalı şeyi) öğret ve özlü
söyle, dedi. Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (de adama): Namazına
durduğun zaman veda eden'in namazı gibi namaz kıl. özür dilemeni gerektiren bir
sözü konuşma ve insanların ellerindeki (dünyalık) şeylerden ümidini kesmeye
azim ve karar ver, buyurdu.
Not: Zevâid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Râvi Osman bin Cübeyr'in mechûl
olduğunu Zehebi, Tabakat'ta söylemiştir, İbn-i Hibbân ise onu güvenilirlerden
saymıştır. Buhâri ve Ebu Hâtem de: O, babasından, dedesi aracılığıyla Ebu Eyyub
(R.A.)'den rivayette bulunmuş, demişler. Ben derim ki: Hadisin, sözlerin en
vecizlerinden ve hikmeti en iyi şekilde toplayıcı olması onun sabit olmasına
yakınlığına delâlet eder. Bu açıdan düşünülmelidir.
AÇIKLAMA: Zevaid türünden olan bu hadiste geçen
"Evciz" fiilini "Özlü söyle" diye terceme ettim. Bu cümle
iki şekilde yorumlanabilir: Birincisi: Buyuracağın şeyi bellemenin kolayolması
için işin özetini söylemekle yetin.
İkincisi: İstenen bilgiyi veciz sözle ver.
Veciz: Manası
çok olup kelimeleri az olan söze denilir. Hadisin" ... Veda edenin
namazı" ifadesinden maksad, dünyadan ayrılmak üzere bulunan mu'minin
kıldığı son namaz, olabilir. Yani sanki sen son namazını kılıyorsun. Bu
itibarla namazını dikkatli, huzurlu, manevi zevk ve iştiyakla, huşu içinde kıl.
Bu ifadeden
maksad şu olabilir: Namaza durduğun zaman bütün dünyayı hatırından çıkart, tam
anlamıyla Allah'a yönel, O'nun huzurunda olduğunu bir an bile unutma. Böylece
dünyaya veda etmiş gibi ol.