SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4173 >>

16- KİBİRDEN UZAK DtJRMAK VE TEVAZU BABI

 

Kibir: Kişinin kendisini insanlardan üstün görmesi, onları küçük ve hakir sayması, hak olan şeyi kabul etmemesidir.

Tevazu: Kibirin karşıtıdır. El-Azizi. Tevazu'yu şöyle tarif etmiştir: Tevazu: Hak olan şeyi kabul etmek, hakka teslim olmak ve bu konu için hakim tarafından verilecek hükmü beklememektir. Bir kavle göre Tevazu: Halka karşı alçak gönüllü olmaktır. Diğer bir kavle göre ise büyük, küçük demeden herhang: bir kimse tarafından gelme hak şeyi kabul etmektir.

 

حدّثنا سُوَيدُ بْنُ سَعِيدٍ. حدّثنا عَلِيُّ بْنُ مُسْهِرٍ. ح وَحَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّيُّ. حدّثنا سَعِيدُ بْنُ مَسْلَمَةَ، جَمِيعاً عَنِ الأَعْمَشِ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ عَلْقَمَةَ، عَنْ عَبْدِ اللهِ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم:

 ((لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مَثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلِ مِنْ كَبْرٍ. وَلاَ يَدْخُلُ النَّارَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ)).

 

Abdullah (bin Mes'ûd) (r.a.)'âen rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Kalbinde hardal danesi ağırlığı kadar kibir bulunan kimse cennete girmiyecek ve kalbinde hardal danesi ağırlığı kadar imân bulunan kimse (ebedi) ateşe girmiyecek tir.

 

 

Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Tirmizi ve Ebu Davud da rivayet etmişlerdir.

 

AÇIKLAMA:

 

Müellifimizin süneninde aynı hadis 59 numarada da geçti. Şu farkla ki hadisin birinci paragrafında geçen "Habbe = Dane" kelimesi yerine orada "Zerre" kelimesi bulunur. Bu değişiklik manayı etkilemez. Çünkü bu iki kelime ile kasdedilen mana. en az miktar, demektir.

 

Müellifimizin bu hadisi bu babta rivayet etmesi, hadiste geçen "Kibir" kelimesini babın girişinde tarif ettiğim şekilde yorumladığına delil sayılabilir. Çünkü kibir bu manaya geldiği gibi, iman etmeye tenezzül etmemek, küfürde israr etmek ve hakka karşı eğilmemek manasına da gelebilir. Nitekim Hattabi'nin bir yorumuna göre bu hadisteki Kibir'inden maksad iman etmeye tenezzül etmemek, imansızlıkta israr etmektir. Fakat Nevevi bu yoruma karşı çıkarak: Kibir kelimesi bilinen meşhur manasında kullanılmıştır. O da kişinin kendisini halktan üstün görmesi, insanları küçük ve hakir sayması ve hak olan şeyi kabul etmemesidir. Hadisin açık olan yorumu da Kadi iyaz ile muhakkik alimlerin dediği gibi kibirli kişilerin kibir günahına ait cezayı çekmeden cennete girmemeleridir. Ancak cezalandırılması veya bağışlanması Allah'ın dilemesine bağlıdır. Allah dilerse o kişiyi cezalandırmadan cennete kavuşturur. Dilerse cezasını verir ve ceza bitince cennete sokar, der.