DEVAM: 16- KİBİRDEN
UZAK DtJRMAK VE TEVAZU BABI
حدّثنا
نَصْرُ بْنُ
عَلِيٍّ.
حدّثنا
عَبْدُ الصَّمَدِ
وَسَلْمُ
بْنُ
قَتَيْبَةَ:
قَالاَ:
حدّثنا
شُعْبَةَ
عَنْ عَلِيِّ
ابْنِ زَيْدٍ،
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَلِكٍ؛
قَالَ: إِنْ
كَانَتِ
الأَمَةُ
مِنْ أَهْلِ
الْمَدِيَنِةِ
لَتَأْخدُ
بِيَدِ رَسُولِ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم فَمَا
يَنْزِعُ
يَدَهُ مِنْ
يَدِهَا
حَتَّى
تَذْهَبَ بِهِ
حَيْثُ
شَاءَتْ مِنَ
الْمَدِيَنةِ،
فِي
حَاجَتِهَا.
في الزوائد:
في إسناده
عليّ بن زيد
بن جدعان،
ضعيف.
Enes bin Malik
(r. a.)'den; Şöyle demiştir: Şüphesiz, Medine halkından câriye (durumundaki
yaşlı kadın bile) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)''in elinden tutar ve
kendi ihtiyacı - işi için istediği Medine'nin her hangi bir semtine götürünceye
kadar Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mübarek elini (yaşlı) kadının
elinden çekip çıkarmazdı (yâni bu derece üstün tevazu gösterirdi).
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Ali bin Zeyd bin Ced'an bulunur. Bu ravi
zayıftır.
AÇIKLAMA 4179’DA