DEVAM: 16- KİBİRDEN
UZAK DtJRMAK VE TEVAZU BABI
حدّثنا
عَمْرُو بْنُ
رَافِعٍ.
حدّثنا جَرِيرٌ
عَنْ
مُسْلِمٍ
الأَعْوَرِ،
عَنْ أَنَسِ بْنِ
مَالِكٍ؛
قَالَ: كَانَ
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم يَعُودُ
الْمَرِيضَ،
وَيُشَيِّعُ
الْجِنَازَةَ،
وَيُجِيبُ
دَعْوَةَ
الْمَمْلُوكِ،
وَيَرْكَبُ
الْحِمَارَ.
وَكَأنَ،
يَوْمَ قُرَيْظَةَ
وَالنَّضِيرِ،
عَلَى
حِمَارٍ. وَيَوْمَ
خَيْبَرَ،
عَلَى
حِمَارٍ
مَخْطُومٍ بِرَسَنٍ
مِنْ لِيفٍ.
وَتَحْتَهُ
إِكَافٌ مِنْ
لِيفٍ)).
Enes bin Malik
(r.a.)'den; Şöyle elemiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), hastayı
ziyaret eder, cenazeyi takip eder, kölenin dâvetine icabet eder ve merkeb'e
binerdi. O, Kurayza ve Nadir (savaşı) günü bir merkeb üstünde idi. Hayber
(savaş) günü de burnuna hurma yaprağından yapılma bir yuların takılı bulunduğu
bir merkeb üstünde idi ve altında hurma yaprağından mamul (yâni sert - kaba)
bir semer vardı."
Diğer tahric:
Tirmizi
AÇIKLAMA 4179’DA