DEVAM: 30- TEVBEYİ
(HATIRLAMAK) BABI
حدّثنا
إسْحَاقُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
بْنِ حَبِيبٍ.
حدّثنا
الْمُعْتَمِيرُ.
سَمِعْتُ أَبِي.
حدّثنا أَبُو
عُثْمَانَ
عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ،
أَنَّ رَجُلً
أَتَى النَّبِيَّ
صلى الله عليه
وسلم
فَذَكَرَ
أَنَّهُ أَصَلبَ
مِنِ
امْرَأَةٍ
قَبْلَةً.
فَجَعَلَ يَسْأَلُ
عَنْ
كَفَّارَتِهَا.
فَلَمْ يَقُلْ
لَهُ
شَيْئاً،
فَأَنَزَلَ
اللهُ عَزَّ وَجَلَّ
((11/114)) وَأَقِمِ
الصلاةَ
طَرَفَيِ
النَّهَارَ
وَرُلَفاً
مِنَ
اللَّيْلِ،
إِنَّ الْحَسَنَاتِ
يُذْهِبْنَ
السَّيِّئاتِ،
ذلِكَ ذِكْرَى
لِلذَّاكِرِينَ.
فَقَالَ
الرَّجُلُ:
يَا رَسُولَ
اللهِ! أَلِى
هذِهِ؟
فَقَالَ: ((هِيَ
لِمَنْ
عَمِلَ بِهَا
مِنْ أُمَّتِي)).
(Abdullah) bin
Mes'ud (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
yanına gelerek (helal) olamayan) bir kadından bir öpücük aldığını anlattı ve bu
günahın keffaretinl sormaya başladı. Resul4 Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
ise ona bir şey söylemedi. Sonra Allah (Azze ve Celle): ‘’...Ve namazı gündüzün
iki tarafında, geceden de gündüze yakın saatlerde dosdoğru kıl. Şüphesiz,
iyilikler kötülükleri giderir. Bu, iyi düşünüp öğütlenenler için bir
nasihattir.’’ (Hud, 114) ayetini indirdi. Bunun üzerine adam: Ya Resulullah! Bu
ayet('in hükmü) yalnız benim için inidir? diye sordu. Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem): Bu ayet (in hükmü) benim ümmetimden onunla amel edenler
için. (umumi) dir, buyurdu.
AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari. Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. Müellifimizin
1398 numarada yine İbn-i Mes'ud (r.a.)'dan rivayet ettiği hadisi de bunun
benzeridir. Gerekli bilgi orada verildiği için burada tekrarlamaya gerek
görmüyorum. Ancak şunu belirteyim: Ayetteki "Hasanat'' dinen güzel
sayılan, ibadet kabul edilen iyi şeylerdir. Beş vakit namaz gibi. Ayetteki
"Seyyiat" da kötülüklerdir, Yani dinen çirkin ve' günah sayılan
şeylerdir. Ayetin zahirine göre büyük günahlar da hayırlı işler ve ibadetlerle
giderilir. Fakat birçok ilim adamı "Seyyiat" kelimesini küçük
günahlar manüsına yorumlamışlardır.