SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’Z-ZÜHD

<< 4311 >>

DEVAM: 37- ŞEFAAT HAKKINDA GELEN HADİSLER BABI

 

حدّثنا إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَسَدٍ. ثنا أَبُو بَدْرٍ. ثنا زِيَادُ بْنُ خَيْثَمَةَ عَنْ نُعَيْمِ بْنِ أَبِي هِنْدٍ، عَنْ رِبْعِيِّ بْنِ حِرَاشٍ، عَنْ أَبِي مُوسى الأَشْعَرِيِّ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم:  ((خُيِّرْتُ بَيْنَ الشَّفَاعَةِ وَبَيْنَ أَنْ يَدْخُلَ نِصْفُ أُمَّتِي الْجَنَّةَ. فَاخْتَرْتُ الشَّفَاعَةَ. لأَنَّهَا أَعَمُّ وَأَكْفَى. أَتُرَوْنَهَا لِلْمُتَّقِينَ؟ لاَ. وَلكِنَّهَا لِلْمُذْنِبِينَ، الْخَطَّائِينَ الْمُتَلَوِّثِينَ)).

 

في الزوائد: إسناده صحيح ورجاله ثقات.

 

Ebu Musa el-Eş'ari (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: Ben şefaat etmek ve (ya) ümmetimin yarısının cennet'e girmesi arasında muhayyer (serbest) kılındım. Ben şefaat etmeyi seçtim. Çünkü şefaat daha umumî ve daha çok yeterlidir. Siz bu şefaatimi takva sahibi (yani Allah'tan korkup kulluk görevlerini yerine getiren ve yasaklardan sakınan) mu'minler için mi sanırsınız? Hayır (öyle sanmayınız). Ve lakin o (şefaatim) günahkar, hatalı ve pis işlere karışan (müslüman) lar içindir.

 

Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih olup ravileri güvenilir zatlardır.

 

AÇIKLAMA:    Alimler: Bu hadisteki şefaattan maksad, Allah'ın Resul-i Ekrem (s.a.v.)'e vaad edip kabul edilmesi kesin olan ve ahiret gününe saklanan özel şefaattır, demiştir. Tıybi: Yani cehenneme müstehak olanları kurtaracak olan şefaat, büyük günah sahiplerine mahsustur, der.

Bu şefaat nevi dışında çeşitli şefaatlar vardır. Mesela cennete giren mü'ıninlerin makamlarının daha da yücelmesi için yapılan şefaat çeşidi ve mahşer halkının bir an önce hesaba çekilmesi, daha fazla bekletilmemesi hakkındaki şefaat başka bir çeşit sayılır.

 

Nevevi, Kadı iyaz'dan naklen şu bilgiyi verir: Ehl-i Sünnet mezhebine göre şefaat işi aklen mümkün olup dinen sabit ve gerçektir. Çünkü Allah Teala Taha süresinin 109. ayetinde;

 

.... "o gün Rahman'ın izin verdiklerinden başka hiç bir kimseye şefaat fayda vermez" buyurur. Sebe' süresinin 33. ayeti de bunun gibidir. Daha buna benzer ayetler ve toplamı tevatür sınırını bulan hadisler ahirette şefaatın hak ve gerçek olduğunu isbatlar. Selef-i Salihin dediğimiz büyük eski alimlerimiz ve onları takip eden diğer İslam alimleri ve Ehl-i Sünnet mezhebine mensup bütün ilim adamları bu konu hakkında icma ve ittifak etmişlerdir. Sapık mezheb sayılan Hariciler ile Mütezile mezhebine mensub bazı kimseler şefaatı inkar etmişlerdir. Bunlara göre günahkar mu'minler ebedi olarak cehennemde kalacaklar. Bir de onlar kafirler hakkında inen şu iki ayeti kendilerince delil sayarlar: ...."Onlara (yini ahiret gününü inkar eden kafirlere) şefaatçıların şefiatı fayda vermiyecektir. (Müddessir, 48)

 

"Zalimler için (o gün) ne bir dost var, ne de sözü dinlenen bir şefaatçı vardır," (Gafir, 18) Oysa yukarda da belirttiğim gibi bu iki ayet kafirler hakkındadır ve ikinci ayette geçen zulümden maksad küfürdür.

 

Bu sapık mezheb mensupları şefaat hakkındaki hadisleri cennetlik olan mu'minlerin makamlarının daha da yücelmesi yolunda yorumlamakta iseler de hadislerin açık ifadeleri bu görüşü kesinlikle reddeder, mezhebIerinin batıl olduğunu gösterir ve cehenneme müstehak olan mu'minlerin cehennemden kurtarılmasına mahsüs şefaat çeşidinin de bulunduğunu ispatlar,

 

Bu babtaki hadislerin bir kısmı da şefaatın bir bölümünün günahkar mu'minlere ait olduğuna delalet eder.

 

Nevevi Tuhfe yazarı ve başkalarının beyanına göre şefaat başlıca beş kısma ayrılır:

 

1- Nebimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e özelolan şefaat: Bu mevkif (denilen hesap için beklenilecek) yerin dehşetinden rahata kavuşup -ileride açıklaması geleceği gibi- hesabın daha çabuk görülmesi için yapılacaktır.

 

2- Bazı kimselerin hesapsız olarak cennete girmesi için yapılacak şefaat: Bu da aynı şekilde bizim Nebimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) için variddir ve bunu Müslim -Allah'ın rahmeti ona- zikretmiş bulunmaktadır.

 

3- Cehenneme girmeleri gereken bir topluluk için yapılacak şefaat: Bunlar hakkında Nebimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'de yüce Allah'ın dilediği kimseler de şefaatçi olacaktır. Yüce Allah'ın izniyle biraz sonra bunun yerine de dikkat çekeceğiz.

 

4- Cehenneme girmiş günahkarlar hakkındaki şefaat (3/35): İşte bu hadisler bizim Nebimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, meleklerin ve onların mümin kardeşlerinin şefaatiyle cehennemden çıkartılacaklarını ifade ederek gelmiş bulunmaktadır. Daha sonra yüce Allah, hadiste de belirtildiği gibi la ilah e illaIlah dimm herkesi cehennemden çıkaracak ve cehennemde kaHrlerden başka kimse kalmayacaktır.

 

5- Cennetliklerin derecelerinin yükselmesi hususunda yapılacak şefaat: Bu tür şefaati Mutezile de inkar etmez, aynı şekilde ilk haşrden sonraki şefaati de inkar etmezler.