SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

TAHARA BAHSİ

<< 199 >>

بَاب فِي الْوُضُوءِ مِنْ النَّوْمِ

79. Uykudan Dolayı Abdest Almaya Dair

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ حَنْبَلٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِي نَافِعٌ حَدَّثَنِي عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ شُغِلَ عَنْهَا لَيْلَةً فَأَخَّرَهَا حَتَّى رَقَدْنَا فِي الْمَسْجِدِ ثُمَّ اسْتَيْقَظْنَا ثُمَّ رَقَدْنَا ثُمَّ اسْتَيْقَظْنَا ثُمَّ رَقَدْنَا ثُمَّ خَرَجَ عَلَيْنَا فَقَالَ لَيْسَ أَحَدٌ يَنْتَظِرُ الصَّلَاةَ غَيْرُكُمْ

 

Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle demiştir: "Bir gece, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yatsı namazından meşgul edilip (namazı) geciktirdi? O kadar ki, biz mescidde uyuduk. Sonra uyandık, tekrar uyuduk, uyandık tekrar uyuduk. Nihayet Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bizim yanımıza (mescide) geldi ve "Sizden başka namazı bekleyen kimse yoktur" buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Buhari, mevakit; Müslim.mesacid; Ahmed b. Hanbel

 

AÇIKLAMA:     Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in mescidde kendisini bekleyen sahabilere “Sizden başka namazı bekleyen kimse yoktur" buyurması onları teselli içindir. Yani, başkaları namazlarını bırakıp yattılar, siz ise, camide namazı bekliyorsunuz. Bu beklemenin fazileti sadece size vardır başkasına değil,, demektir.

 

Hadiste ashabın uyuyuş sekilerine veya uyandıktan sonra abdest alıp almadıklarına dair bir açıklık yoktur. O halde hadisten ashabın ya abdestin bozulmayacağı bir şekilde uyuduklarını ya da uyandıktan sonra abdest alıp namazlarını o şekilde kıldıklarını anlayabiliriz.                        

 

Uyumanın abdesti bozup bozmadığı hususunda Alimler arasında görüş ayrılıkları vardır:

 

1. Ebu Musa el-Eş'ari, Said b. el-Müseyyeb, Ebu Miclez, Hamid b. Abdurrahman, A'rac, Evzai ve Şiilere göre, her ne suretle olursa olsun uyumak abdesti bozmaz.

 

"Namaza kalktığınız zaman yüzünüzü yıkayınız..."[Maide 6] mealindeki ayeti delil olarak ileri sürüp, "Allah Teala'nın abdesti bozan şeyleri haber vermiş, bunlar arasında uyumayı saymamıştır" derler.Sünnet'ten delilleri de Ebu Hureyre'den rivayet edilen, "Abdest ancak ses veya kokudan dolayıdır" hadisi şerifidir.

 

Ancak, bu ayet ve hadisten bunların anladığını anlamak mümkün değildir. Çünkü, ayet-i kerime abdesti bozan şeylere mahsus değildir. Nitekim ayette abdesti bozan şeylerin tümü sayılmamıştır. Mesela, idrar zikredilmemiştir. Sünnetten delil gösterdikleri Hadis ise, abdesti bozan şeyleri haber vermek için değil, kişinin yellenip yellenmediği hususundaki şüphesini defetmek için varid olmuştur.

 

2. Hasan el-Basri, Müzeni, Ebu Ubeyd, Kasım b. Sellam, İshak b. Rahuye ve ibn Münzir'e göre, ister oturarak, ister yatarak her türlü uyuma ile abdest bozulur. Bunlar Hz. Muaviye'nin rivayet ettiği şu hadisi delil kabul etmişlerdir. --- Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Göz, dübüriin bağıdır. Gözler uyuduğa zaman o bağ çözülür." (Darakutni).  Bu eserde 203 numarada gelecek olan hadis de bu görüşün delillerindendir.  Bu görüşte olanlara, "bu hadisler zayıftır, sıhhatlerinin farz edilmesi halinde mütemekkin olmayan uyuma şekillerine hamledilirler" diye cevap verilmiştir"

 

3. Zühri, Rabia, Evzai, Malik ve Ahmed'den bir rivayete göre uyuma şekline bakılmaksızın çok uyuma abdesti bozar, az uyuma bozmaz. Bunlar, bundan sonraki Enes Hadisi'ne dayanırlar. O hadiste Ashab'ın başlarının öne düştüğünden bahsedilmektedir. O da, az uykuda mevzuu bahs olur.

 

4. Şafiilere göre kişi mak'adını yere tam yerleştirmiş vaziyette uyursa abdesti bozulmaz. Aksi halde bozulur. Uyumanın az veya çok, namaz içinde veya namaz dışında olması arasında fark yoktur.

Üzerinde durduğumuz hadis ile 201 ve 202 numarada gelecek olan Enes ve ibn Abbas hadisleri, Şafiilerin delilleri arasındadır. Bu hadislerdeki uyuma şekli, oturup mak'adı yere yerleştirerek uyumaya hamledilmiştir. Şafiilere göre uyuklamak suretiyle abdest bozulmaz.

 

Hanefilere göre, kişi uzanarak, bir şeye dayanarak veya yaslanarak uyur, dayanıp yaslandığı şey çekildiği takdirde düşecek durumda olursa abdesti bozulur. Çünkü, abdesti bozan şey uyumanın kendisi değil, uyku esnasında abdest bozucu yel veya kokunun zuhur etme ihtimalinin galip olmasıdır. Nitekim, biraz önce geçtiği gibi, "gözler mak'adın bağıdır" Hadisi de buna işaret etmektedir. Bu durumda adeten bir şeyler çıkabilir. adeten sabit olan bir şey de gerçekten varmış gibi kabul edilir. Bir şeye dayanmak veya yaslanmak da, mak'ad yerden kesildiği için mafsalların irtibatını izale eder. Bu şekilde de istirahat son haddine varmış sayılır.

 

Ayakta, bir yere dayanmadan, rükuda, secdede veya oturarak uyumak ' ise abdesti bozmaz. Bu şekildeki uyumanın namaz içinde veya namaz dışında olması arasında fark yoktur. İnsan, yanında konuşulan şeylerin çoğunu  işitecek şekilde yatarak da olsa ayaklarsa abdesti bozulmaz. Yanımla konuşulanların çoğunu İstemeyecek derecede uyuklarsa bozulur.

 

Hanefiler; ibn Abbas'dan rivayet edilen şu hadis'e dayanarak abdestin, namaz içinde uyumaktan bozulmayacağı hükmüne varmışlardır. Şöyle ki: "ibn Abbas Resulullah'ı secdede iken, horlayıp üfler gibi ses çıkarıncaya kadar uyurken gördü. Resulullah (s.a.v.) kalkıp namaz kıldı. Bunun üzerine "Ya Resulullah sen gerçekten uyudun" dedim. "Ancak yatarak uyuyana abdest lazım getir. Çünkü, uzandığı zaman mafsallar gevşer" buyurdu." (Tirmizi, Ebu Dayud, Ahmed b. Hanbel Taberani, ibn Ebi Şeybe, Darakutni) '

 

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Oturarak, rüku halinde iken veya secde ederken uyuyana abdest gerekmez. Abdest ancak uzanarak uyuyana lazımdır. Çünkü, İnsan uzanarak uyuduğu zaman mafsalları gevşer."

 

Hidayede mezhebin görüşüne esas olarak bu Hadis verildiği halde, Nasbu'r-raveMe bu hadisin bu lafızla garip olduğu, meşhur olanın, bundan evvel tercemesini verdiğimiz lafızla olduğu kaydedilmiştir.