SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 551 >>

DEVAM: 46. Cemaati Terk Etmenin Vebali

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ أَبِي جَنَابٍ عَنْ مَغْرَاءَ الْعَبْدِيِّ عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ سَمِعَ الْمُنَادِيَ فَلَمْ يَمْنَعْهُ مِنْ اتِّبَاعِهِ عُذْرٌ قَالُوا وَمَا الْعُذْرُ قَالَ خَوْفٌ أَوْ مَرَضٌ لَمْ تُقْبَلْ مِنْهُ الصَّلَاةُ الَّتِي صَلَّى قَالَ أَبُو دَاوُد رَوَى عَنْ مَغْرَاءَ أَبُو إِسْحَقَ

 

İbn Abbas (r.a.), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Müezzinin ezanını duyup da namaz'a gitmesine mani bir özrü olmayan kimsenin...”; (Bu arada sahabîler Rasulullah'a) "özür nedir?" diye sordular. (ResUlullah) "Korku veya hastalıktır" karşılığını verdi. "(Evinde) kıldığı namaz kabul olunmaz."

 

Ebu Davud dedi ki: (Bu hadisi Ebu İshak, Mağira'dan rivayet et­miştir.)

 

 

Sadece Ebu Davud rivayet etmiştir. Biraz farklı bir rivayet için bk. İbn Mace, mesacid

 

AÇIKLAMA:     Özrün ne olduğu sorusunun, dinleyenler tarafından İbn Abbas'a sorulmuş olması ve cevabı İbn Abbas'ın vermiş olması da muhtemeldir. Nitekim Ebu DavUd şerhlerinden el-Menhel, bunu ikinci görüş olarak, Bezlu'l-mechUd'da yegane ihtimal olarak kaydetmiştir. Ter­cüme Menhel'in, açıklamasına göre yapılmıştır.

 

Belirtildiğine göre cemaate gitmeye mani özürler şunlardır:

 

1. Cana, mala veya ırza arız olmasından korkulan bir tehlike,

 

2. Camiye gidip gelmesine mani olan veya meşakkat veren hastalık.Bu iki özür hadis-i şerifin zahirinden anlaşılmaktadır.

 

3. Yağmur ve şiddetli soğuk, Buharî ve Müslim'in İbn Ömer'den riva­yetinde, ResUlullah (s.a.v.) seferde iken soğuk ve yağmurlu gecelerde, müezzi­ne ezan okumasını, sonra da "namazınızı odalarını/ (çadırlarınız) da kılın" demesini emrederdi.

 

4. Kişinin canının çektiği bir yemek hazır olduğu takdirde cemaate gitmeyebilir.

 

5. İnsanı büyük veya küçük abdestin sıkıştırması cemaate gitmemesi için özürdür.

 

Hadisi şerifteki "özürsüz olarak camiye gelmeyenin namazının kabul edilmeyeceği"nden maksat, kılınan namazın sevabının olmamasıdır. Nevevî buna işaret etmiş ve bu gasbedilen evde namaz kılmaya benzer. Namaz borcu, kılanın uhdesinden düşer fakat sevab alamaz demiştir.

 

Buharî şarihi Aynî de "hadisin hükmü zecr ve tehdittir" der.

 

Netice şudur ki bu ifade namazın fazilet ve kemalinin olmayacağına işa­rettir.

 

Yine hadis-i şerifteki "ezanı duyan..." lafzı galibe İşaret olarak varid olmuştur. Çünkü insanlar ekseriyetle ezanı işitirler. Bunun manası ezam duy­mayan camiye gelmeyebilir demek değildir. Çünkü ezanı duymamak maze­ret değildir.

 

Menhel senetteki Ebu Cenab ve Mağra'ın bazı yönlerden tenkid edil­diklerine işaretle hadisin zayıf olduğunu söyler.