1- KUDAT (=KADILAR) IN
DURUMLARININ ANLATILDlĞI BAB
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنُ أَبِي
شَيْبَةَ. حدّثنا
مُعَلَّي
بْنُ
مَنْصُورٍ،
عَنْ عَبْدِ
اللهِ بْنِ
جَعْفَرٍ،
عَنْ
عُثْمَانَ بْنِ
مُحَمَّدٍ،
عَنِ الْمَقْبُرِيِّ،
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ، عَنِ
النَّبِيِّ
صلى الله عليه
وسلم قَالَ: ((مَنْ
جُعِلَ
قَاضِياً
بَيْنَ النَّاسِ،
فَقَدْ
ذُبِحَ
بَغَيرٍ
سَكِّينٍ)).
Ebû Hureyre
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: «İnsanlar arasında kadı (yâni hükmedici) kılınan kimse, bıçaksız boğazlanmış olur.»
Diğer tahric:
Bu hadisi Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, Ahmed, Hakim ve Beyhaki de rivayet
etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Halk arasında hüküm vermek üzere görevlendirilen kimsenin bıçaksız
boğazlanmış olmasının yorumu ve kasdedilen mana ile ilgili olarak Avnü'l-Mabüd
yazarı aşağıdaki nakilleri aktarmıştır:
İbn-i Salah:
Maksad, manen boğazlanmaktır. Çünkü bu göreve atanan kişi dünya ateşi ile
ahiret ateşi arasında kalır. Dürüst görev yaparsa dünya azabına uğrar. Günün
havasına uyarak dürüstlükten saparsa ahiret azabına maruz kalır, demiştir.
Hattabi ve
kendisine tabi olanlar ise: Hadiste bıçakla boğazlanma ifadesinin bırakılarak
bıçaksız boğazlanma ifadesinin kullanılmasının iki nedeni vardır: Birincisi, bu
göreve atanma dolayısıyla korkulan husüsun atanan kişinin hayatının tehlikeye
düşmesi değil, dininin helak olmasıdır. İkincisi: Bıçakla boğazlanan kişi pek
ıztırap duymaz. Boğmak ve benzeri yolla, bıçaksız boğazlamanın duyduğu elem çok
daha büyük olur. İşin ağır mes'uliyetine dikkatleri çekmek için bu ifade tercih
edilmiş, demişlerdir.
Es-Sübül'de de:
Kadılığı üstlenmenin büyük mes'uliyeti burada ifade edilmiştir. Hadiste sanki
şöyle buyuruluyor: Hakimliği üstlenen kişi canını bOğazlanmaya hazırlamıştır.
Bu itibarla bundan uzak durmalıdır. Çünkü hakkı bile bile veya hakkı bilmeden
haksızlıkla hükmederse şüphesiz cehennemlik olur. Boğazlanmanın ''bıçaksız
olduğu'' ifadesinin kullanılmasının hikmeti şudur: Bundan maksad gerçek boğazlanma
değildir. Gaye, nefis ve canın ahiret azabı ile helak olmasıdır,
denilmiştir."