21- KAİFLER (İZ TAKİBİ
UZMANLARI) BABI
حدّثنا
أَبُو بَكْرِ
بْنِ أَبِي
شَيْبَةَ، وَهِشَامُ
بْنُ
عَمَّارٍ،
وَمحمد بْنُ
الصَّبَّاحِ.
قَالوا: ثنا
سُفْيَانُ
بْنُ عُيَيْنَةَ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ،
عَنْ عُرْوَةَ،
عَنْ
عَائِشَةَ؛
قَالَتْ:
دَخَلَ رَسُولُ
اللَهِ ذَاتَ
يَوْمٍ
مَسْرُوراً
وَهُوَ
يَقُولُ: ((يَا
عَائِشَةَ!
أَلَمْ تَرَى.
أْنَّ مُجَزِّزاً
المُدْلِجِيَّ
دَخَلَ
عَلَىَّ فَرَأى
أُسَامَةَ
وزَيْداً،
عَلَيْهِمَا قَطِيفَةٌ
، قَدْ
غَكَّيَا
رُؤوسَهُمَا
وَقَدْ
بَدَتْ
أَقْدَامُهُمَا.
فَقَالَ:
((إنَّ هذِهِ
الأَقْدَامَ،
بَعْضُهَا
مِنْ بَعْضٍ)).
Âişe
(r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir gün
sevinçli olarak ve şöyle buyurarak odama girdi. «Yâ Âişe! Bildin mi. Mücezziz
el-Müdlicî (isimli kaif) yanıma geldi. Usâme ve (babası) Zeyd'İ başlarını
örtmüş, üzerlerinde saçaklı bir örtü olduğu vaziyette (uyurken) ve ayakları
açık olarak gördü. (Kaif şöyle baktı) Sonra: Bu ayakların bâzısı öbürlerinden
olmuştur, dedi.»
EBU DAVUD HADİSLERİ VE
İZAH: