DEVAM: 16- ALLAH
YOLUNDA (SAVAŞIP) ŞEHİD OLMANIN FAZİLETİ BABI
حدّثنا
إِبْرِاهِيمُ
بْنُ
المُنْذِرِ
الْحِزامِيُّ.
ثنا مُوسى
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الحِزَامَى
الأَنْصَارِيُّ.
سَمِعْتُ
طَلْحَةَ
بْنَ خِرَاشٍ.
سَمِعْتُ
جَابِرَ بْنَ
عِبْدِ اللهِ
يَقُولُ:
لَمَّا
قُتِلَ
عِبْدُ اللهِ
بْنُ عَمْرِو
بْنِ
حَرَامٍ،
يَوْمَ
أُحُدٍ،
قَالَ رَسُولُ
الله صلى الله
عليه وسلم: ((يَا
جَابِرُ!
أَلاَ
أُخْبِرُكَ
مَا قَالَ
اللهُ عزَّ
وجَلَّ
لأَبِيكَ؟))
قُلْتُ: بَلَى.
قَالَ: ((مَا
كَلَّمَ
اللهُ
أَحَداً
إِلاَ مِنْ
وَرَاءِ
حِجَابٍ.
وَكَلَّمَ
أَبَاكَ
كِفَاحاً. فَقَالَ:
يَا عَبْدِي!
تَمَنَّ
عَلَىَّ
أُعْطِكَ.
قَالَ: يَا
رَبِّ!
تُحْيِيِني
فَأُقْتَلُ فِيكَ
ثَانِيةً.
قَالَ:
إِنَّهُ
سَبَقَ مِنِّي
((أَنَّهُمْ
إِليْها لا
يَرْجَعُونَ))
قَالَ: يَا
رَبِّ!
فأَبْلِغْ
مَنْ وِرِائي.
فأَنْزِلَ
اللهِ عزَّ
وَجَلَّ
هَذهِ
الآيَةَ:
{وَلاَ تَحْسَبَنَّ
الَّذيْنَ
قُتِلُوا في
سَبيلِ اللهِ
أَمْوَاتاً}
الآيَةَ
كُلَّهاَ)).
Câbir bîn Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle
demiştir: (Babam) Abdullah bin Amr bin Haram {r.a.), Uhud (savaşı) günü şehîd edilince
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) (bana):
«Yâ Câbir! Allah Azze ve Celle'nin babana söylediği sözü sana haber vermiyeyim mi?» diye sordu. Ben:
Evet, (bildir) dedim. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu
ki:
«Allah, hicâb (perde)
ardından olmaksızın (şehidlerden) hiç kimse ile
katiyen konuşnıamıştir. Ve (lâkin) babanla perdesiz
ve doğrudan doğruya (elçisiz olarak) konuştu ve ona: Ey (sevgili) kulum! Benden
ikram iste, sana vereyim, buyurdu. Baban (da): Ya Rabbim! (Arzum
şudur: Beni diriltirsin, ben de ikinci defa senin uğrunda şehîd
edilirim, dedi. Allah :
İnsanların
dünya'ya hiç dönmeyecekleri hükmü şüphesiz benim tarafımdan önceden
verilmiştir, buyurdu. Baban: Yâ Rabbî! O halde (bizim
durumumuzu) arkamda kalanlara ulaştır (bildir), dedi. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle): وَلاَ
تَحْسَبَنَّ
الَّذيْنَ
قُتِلُوا في سَبيلِ
اللهِ
أَمْوَاتاً [Al-i İmran 169] ayetini(n tamamım) indirdi.»"
Meali şöyledir: “Fakat
Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Hayır
onlar diridir. Rableri katında rızıklanmaktadırlar.”
BU HADİS MÜKERRERDİR DİĞERİ İÇİN TIKLA
AÇIKLAMA: Bu hadisi Tirmizi, Hakim
ve Ahmed de rivayet etmişlerdir. Bu hadis,
sünenimizin Mukaddime bölümünde 190 numarada da geçti. Hadis ile ilgili gerekli
bilgi orada verildi. Hadiste anılan ayet Ai-i İmran
süresinin 169. ayetidir. Şunu da belirteyim: Hadisin zahirine göre bu olay
üzerine 169. ayet inmiştir. Fakat bunu takib eden 170 - 171. ayetler de şehidIerin faziletine
dairdir ve Tefsir-i Kebir'de verilen bilgiye göre 169, 170 ve 171. ayetlerin
tamamı Bedir ve Uhud savaşlarında şehid
düşmüş olan muhterem zatlar hakkında indirilmiştir. Bu itibarla mezkür üç ayetin mealini sunmayı uygun buluyorum. Zaten 170
ve 171. ayetler mana bakımından 169. ayetin devamı durumunda olduğu için hadis
bu ayetlerin tamamının bu olay hakkında indirildiğini bildirir şekilde
yorumlanabilir.
''Allah yolunda
öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rab'leri katında rızıklanmaktadırlar. (Al-i İmran 169)
Allah'ın lütfundan verdiği nimetle sevinçlidirler. Arkalarından
kendilerine ulaşamayan kimselere de hiç bir korku olmayacağını ve
üzülmeyeceklerini müjdelemek isterler.
Onlar, Allah'ın
nimetini, keremini ve Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceğini
müjdelerler. (Al-i İmran 170, 171)